Gerçekle yüzleşin Böylesi lig için hatırı sayılır şanssızlıkları vardı F.Bahçe'nin. Düşünsenize iki kere Şampiyonlar Ligi, bir kere de UEFA Kupası'nı kazanmış Porto ile grubun ilk maçını deplasmanda oynuyorsunuz. Üstelik Semih, Edu, Vederson ve Deivid gibi önemli oyuncularınızdan yoksunsunuz. Talihsizlikler ve zaaflar bununla da sınırlı değil. Mesela Porto'nun ilk golünde geçen sezonki Carlos "Gözlemci" yi oynamazdı. Keza Deivid ve Gökhan'lı geçen sezonki sağ kanat rakip forvete engel olur, bindirmeleriyle defansı da sahasına hapsederdi. Maldonado'yu üçe katlayacak Marco'nun ve iki Emre yapan Appiah'ın boşluklarını es geçiyorum. Ama şu ana kadar aleyhinde tek laf etmediğim Aragones'in Zico kadar bile takımını iyi yönetemediğini ve rakiplerini analiz edemediğini söylemeden geçemeyeceğim.
Görüntü ve iddialar İşte bu F.Bahçe'yi geçen sezonkinden daha güçlü görüyor futbolu çok iyi bildiğini iddia eden Aziz Yıldırım. Görüntü ile iddialar arasındaki çelişkiye bakıp donup kalıyorum ben de. Oysa yıldızlardan ziyade tempoyu artıran, takım oyunu oynayan oyunculardan oluşuyor Porto. Yani F.Bahçe'nin kontrollü oyunu beceren, rakibin temposunu düşürecek ve karşı tarafın savunma zaaflarını değerlendirecek oyuncuları tercih etmesi gerekirdi bu maçta. Mesela Kazım ile ilk 11'de başlamak gibi. Ama yenik durumdayken bile Aragones, Selçuk'un yerine Josico'yu aldı. İleride yalnızları oynayan Güiza'ya acımadan hem de. Tabii inisiyatif almayan Emre'nin o üzüntü veren görüntüsünü izleyip durması da ayrı bir konu. Gerçekle yüzleşelim. Geçen sezonki F.Bahçe ile bu sezonki arasında büyük bir fark var. Bir karakteri vardı geçtiğimiz sezon sarı-lacivertlilerin. En olumsuz koşullarda bile soğukkanlı davranıp kendi oyunlarını oynuyorlardı. Rakibin sinirlerini bozuyorlardı. Bu sezon bu görüntünün yerinde maalesef yeller esiyor. Çok kişi kabul etmese de iyi bir filmin kalitesini biraz da karakter oyuncuları belirler. Oysa dünkü F.Bahçe'de alkışlanabilecek bir karakter ortaya koyabilen sadece Alex ve Güiza vardı. Ha biraz da Gökhan geçen seneki performansını hatırlamış gibiydi. Yönetmen de (Aragones) filmin akışına bu kadar kayıtsız kalınca Avrupalı F.Bahçe'ye yakışmayacak bir son odu.