Alex, yerine Bu tür maçların başarıya aç Sırp futbolcular için vitrin olduğunu, bunun da onları fazlasıyla hırslı hale getirdiğini gördük. Ama Yugoslavya'nın dağılmasıyla eski gücünden uzaklaşan Partizan çok önemli 3-4 futbolcusundan yoksun olarak sahaya çıktı, bu da bir gerçek. Tüm kadrosunu üst üste koysanız Alex-Güiza-Roberto Carlos'un bedelini bulmaz herhalde. Bu gerçeğe rağmen ilk ve son 5 dakikaları saymazsak ilk yarı boyunca onlar oynadı, biz seyrettik. Neden? Çünkü bu saha çizilişi ve görevlendirme anlayışı başta Alex olmak üzere Fenerbahçeli futbolcuların kapasitesine ulaşmasını engelledi. Özellikle Alex ve Semih'in bulunmaları gereken bölgelerin çok gerisinde oynamaları sarı- lacivertlilerin hem organize olma hem de 3. bölgede inisiyatif almalarını engelledi. Bu da tüm blok ve futbolcuların deyim yerindeyse kimyasını bozdu.
Sürgün sona ermeli! Aslında mucit olmaya da gerek yok. Bulunmaları gereken yerde olduklarında 44'te yarattığı ve gole dönüştürdüğü Alex, 50'de de Güiza'ya indirdiği topla Semih neler olabileceğini yeterince anlattılar. Aragones'in kariyerine saygım sonsuz. Ama bu dizilişte Alex'in Fenerbahçe'nin beyni olduğunu inkar eden bir bakış açısı var. Keza Semih'in orta sahadaki kırılganlığını gidermek için gereğinden fazla bir süre gol bölgelerinden uzak oynatılması da aynı tür bir yaklaşım gibi geldi bana. Oysa görünen köy klavuz istemez. Alex şu anda oynadığı bölgede görev yapmaya devam ederse forvet servisten yoksun kalacak, Semih rakip ceza sahasına uzak tutulursa Güiza rakip defans arasında partner bulamayacak ve presinin karşılığını alamayacak. Dolayısıyla organizasyon ve gol üretmekte Fenerbahçe sıkıntı çekecek. Rövanşta endişem yok. Yeter ki Aragones, Alex'i 'sürgün'den geri çağırsın.