Boşluk doldurulmalı Sırbistan'daki ilk yarı ve Gaziantepspor maçına oranla iyi futbol oynadı Fenerbahçe. Hem de rakibin ilk maçta oynamayan futbolcuları forma giymiş. Aksine Fenerbahçe en değerli futbolcularından Edu, Selçuk, Emre'den yoksun ve iğne ile sahaya çıkan Semih'le bu görüntüyü yakaladığı halde. Doğaldı, zira iki takımın vizyon ve kalitesi arasında sıklet farkı vardı. Alex'i biliyorsunuz. Onun kalitesinden, yararından ve futbol sevdalılarına yaşattığı hazlardan bahsetmeye gerek yok. Zira o bir futbol şairi. Ama yazık ki Güiza hariç forvetteki diğer oyuncular Alex'in resitaline ayak uyduramıyor. İğne ile oynadığı halde 28. dakikada fırsatçılık üzerine seminer olabilecek o golü atan Semih'in mazereti vardı hayli.
Güiza tartışılmaz! Peki Kazım'a ne demeli. Bu çocuğa hiç kimse futbolun takım oyunu ve ciddi bir iş olduğunu anlatmıyor mu? İnsan Maradona olsa bile bu kadar lakayt davranmaz. 49. dakikada kaçırdığı pozisyonu hatırlarsanız beni daha iyi anlarsınız. Güiza'yı tartışmak futbol için ayıptır. Oyunun her bölümünde ve alanında onu görmek mümkün. Sırtından 5 numaralı forma alınarak yaralanan Yasin'in Edu'yu aratmamasına alkış tutuyorum. Ama Carlos'un kaç zamandır adına yakışan bir inisiyatif koymamasını da yadırgıyorum. Tıpkı onca önünde işler başarmış ve güzel vaatlerde bulunmuş Fenerbahçe yönetiminin Aurelio'nun boşluğunu bu kadar sürede dolduramaması gibi. Bu galibiyet çok güzel. Ama o koca boşluk insanı ürkütüyor. Gerçekten eğer Fenerbahçe, geçen seneki başarının ötesine geçmek ve dünyada marka olmuş kulüplerle adını yan yana görmek istiyorsa, bunun kaliteli futbolcularla olabileceğini kabul etmeli, dolayısıyla Alex'in kalitesine yakışan birkaç tane transfer daha yapmalı. Zira bunu onlar bize vadetti. Bize düşen de onlara inanmak. Ama önce kendileri söylediklerinin altını doldurmalı. Fenerbahçe yönetimi olarak...