Kendime sordum Bu haftanın sorularına kendi aynamı tuttum. Serde hazır cevaplık da var ya... "Fenerbahçe'nin ilk golü ofsayt mı?" Evet, santimetrelik ofsayt! Ama gördüm ki, Fenerbahçe'yi alaşağı etmek için çırpınanların pozisyonu daha net ofsayt.
***
"Alex, Manisa maçında, ipin hem üstünde, hem altında yürüdü galiba?" Alex, sırrı açığa çıkarılamamış bir sihirbaz. Kendisiyle kıyaslanacak adam bırakmadı. Onu seyrederken, "Kızıl havaları seyret ki, akşam olmakta..."
***
Peki ya Lincoln? Lincoln, sahanın ortasında tay tay duran bebekler gibi. Ya da 22 milyon euro'luk metruk bir bina. Bir futbolcunun, kendini adayacağı bir ideali yoksa, ondan geriye ancak böyle tanımlar kalıyor.
***
"Onca başarıya rağmen Zico'ya hâlâ kötü hoca diyenler var." Zico, her şeyden önce insanı insan yapan değerlerin temsilcisi. Neler yaptığını tarih de yazacak, bizler de. Ayrıca Zico'nun birilerinin gönlüne girmek gibi bir derdi olduğunu zannetmiyorum. Pazar günü, en güzel cevabı tribünler verdi. "I love you Zico..."
***
Mehmet Topuz'la, Gökhan Ünal'ın Galatasaray maçındaki performansına ne diyeceksin? Fenerbahçe maçlarında rakibinin neredeyse ayağına basmak için çırpınanların, Ali Sami Yen'in çimlerine basmaya kıyamadığını gördüm. Onların yerine başkaları nefes alıyordu ya. Fenerbahçe'nin ara transferde bu adamları alacağını düşündüm de... Şaşırdım kaldım.
***
Beşiktaşlı yöneticilerin kazandıkları maçtan sonra, hayali puan kaybına gösterdikleri tepki neydi? Beşiktaşlı yöneticilere göre, ligin ilk yarısında yan hakemin kararıyla nasıl ki golleri iptal edildiyse, cuma gecesi yan hakemin kararıyla penaltıları da verilmeliydi. Her takımın yöneticisi, bu tür hakemliğe tepki gösterir. Ama maziyi hatırlarken, hep çalınanları değil... Uzatılanları da hatırlamak gerekir.
***
"Adnan Polat'tan iyi başkan olur mu?" Olmaz mı? Ondaki elvan elvan şampiyonluk sırları kimde var? Yöneticilik maharetinde, Adnan Polat'ın tuttuğu yeri kim tutar? Tutmayın gelsin! Çalar saatiyle...
***
"Şu bikini meselesine ne diyorsun? Bu yaz Ahmet Çakar imzalı bikini satışlarında patlama yaşanırsa, hiç şaşırmam.
***
"Sivasspor nereye gidiyor? Şampiyonluk atının önü nehir... Sivasspor'un uygun adımlarla, atları denize sürmekteki hünerine bakınca, saygı duymamak mümkün değil.
***
"Bu sezon kim şampiyon olur?" Buğday saplarını arabaya yüklemekle, ekmeği ısırmak arasında uzun bir yol vardır. 9 hafta az bir zaman değil. 'Biz şampiyon olamazsak, falanca takım olsun' diyenleri de hesaba katarsanız... Hikaye uzun...
***
"Şampiyonluktan ne anlıyorsun?" Benim için şampiyonluk, tek kişilik orduların çok kişilik oynayıp, omuzlarda taşınmasıdır. Çok kişi bir olup, tek kişiyi tuzağa düşürmek değil. Anlatabildim sanırım!