Yeni bir yarın Penaltının futboldaki sözlük karşılığını, futbolun doktorları, yarışma uzmanları, bol gerdanlı kalın belli erkek yorumcular bilsin. Ben gerçek karşılığını buldum: Akbabalara yem olan Kanaryaların türküsü!
***
Fenerbahçe gerçeklerini bu gecenin hatırına askıya alıp, asıl meseleye gelelim. Sevilla maçına... Roberto Carlos'un yokluğunun, Sevilla'nın yarasına sürülmüş en iyi merhem olduğunu biliyorum. Her şeye rağmen, Fenerbahçe'nin Sevilla'yı elemesi ihtimal dahilinde. İlk maçta, galibiyeti ören ipekböceklerinin, bu gece Sevilla'nın başına çorap örmesini bekliyorum. Ama kaybetmesi her şeyin sonu değil. Varsın puştluğun buzdağlarında batırsınlar! Bu takım hem Türkiye'de, hem Avrupa'da yeni bir Titanic üretmek zorunda. O yüzden yarın, yeni bir yarın! Sonuç ne olursa olsun.
***
Beşiktaş 4 yıl aradan sonra lider! Her zaman söylüyorum, puan cetvelleri liderlerini hak etmelidir. Beşiktaş bu hafta lider olmayı hak etti. Ya sonra? Oynanan futbolun, abartılan galibiyet kadar görkemli olmadığı ortadayken, "şampiyonluk kokusu almak" bu kadar kolay mı?
***
Sinan Engin, Beşiktaş lider olunca, pastadan bir parmak aldı bile. "Geçen hafta Holosko ve Nobre'ye prim vermiştim! Sanırım yine ödüllendireceğim!" İşte size tehlikeli bir sinyal! Takım kötü giderken, yanlış transfer ve yanlış taktik suçlamalarıyla hedef adam Ertuğrul Sağlam. Takım lider olunca, "Ben prim vermiştim!" Ne güzel memleket! Bu liderliğin bir gururu varsa, etrafı çepeçevre sarıldığı halde "efendi duruşunu" bozmayan ve kendi doğrularıyla ayakta kalan Ertuğrul Sağlam'a aittir.
***
Sivasspor'un "sevgilim mucize" konulu, uzun soluklu koşusu devam ediyor. Yollar sizi terk etmez, siz yoldan çıkmazsanız. Elindeki imkanlarla varılan nokta arasında muhteşem bir başarı... Sonu ne olursa olsun...
***
Beşiktaş-Galatasaray maçında da çok net hakem hataları var. Ama bakıyorum da, Bünyamin Gezer'in harika yönetiminden söz ediliyor. Evet, Cüneyt Çakır'la kıyaslandıktan sonra, bütün hakemler harikadır! Bu gerçek de "kara çarşambanın" delilidir.
***
Trabzonspor'un da bu hafta canı yandı. Vestel Manisa maçında, Çağdaş'ın yaptığı penaltıyı vermeyen bir hakemle, son dakikalarda ofsayt golle 1 puanı kurtaran Trabzonspor'un, o maçın hakemi Aytekin Durmaz'dan hiç şikayeti yoktu. Konya maçında Fırat Aydınus'tan dert yanması neyi değiştirir. Hak etmediğini geri vermeyene, sızlanmak yasaktır!
***
Bu ülkenin en büyük sorunudur hakkaniyet! Oysa adalet ömür boyudur, 90 dakika değil. Ve sporun gerçek anlamını bilenler için, haksızlıkla savaşmak, sevişmekten iyidir!