Maçtan kalanlar Pazar gecesi Fenerbahçe'de her ihtimal galibiyetti. Galatasaray'da bir ihtimal... Galatasaray'ın o ihtimali gerçekleştirmesi için ihtilale ihtiyacı vardı. Yapamadı. "Paçayı kurtarmak" düşüncesiyle ihtilal olmuyor. Böyle bir Fenerbahçe'yi yakalamak, bir daha ne zaman ele geçer. Bilinmiyor!
***
Maçtan önce Galatasaray için "Dişleri çekilmiş Aslan" tablosu çizen Fenerbahçeli ressamlara karşılık, maçtan sonra Galatasaray, Fenerbahçe'yi "9 maç sonra yenilmediği dev" olarak gösteriyorsa... Ezeli rekabetin ana fikri: Rakibini ne kadar büyük görürsen... Aldığın sonuç o kadar değerlidir. Fenerbahçe kazansaydı "sıradandı!" Galatasaray berabere kaldı, neredeyse "dağlar yıkılacak!"
***
1982 yılında açılan Şükrü Saracoğlu'nda, Fenerbahçe ilk kez Galatasaray'a gol atamadı. Kuşlar da yorulur. Hele 43 maç ve 26 yıl Aslan kovalayan kuşlar...
***
37 yaşındaki Hakan Şükür'ün, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda, topu kaleciye nişanlaması, yaş haddini aşan tecrübenin resmidir. Ama 37 yaşındaki Hakan Şükür'ü, hâlâ kalecisiyle karşı karşıya bırakan Fenerbahçe defansının da, kendilerini ele verdiğinin resmidir.
***
Alex'in ayaklarına kelepçe vurur, oynama alanını daraltırsan... Fenerbahçe'nin süngüsü düşüyor. Bu da gösteriyor ki... Alex'in yokluğu, diğer yabancıların varlığından daha değerli. O halde "sayıların" ne anlamı var. 6 artı 2'nin mesela...
***
Galatasaray taraftarları yabancısız oynayan takımını maç sonrasında "Türkiye... Türkiye" diye alkışladı. Gelen yabancıları omuzlarında taşımak için birbirini yiyen aynı taraftarların, havaalanındaki görüntülerini de yerli futbolcular alkışlasın.
***
Tam anlamıyla "Düz topçu"dediğimiz Fenerbahçeli Selçuk'un, Galatasaray karşısındaki en yaratıcı adam olduğuna bakarsak, bu maçta Fenerbahçe orta alanının kuru gürültünün pabuçları olduğu ortaya çıkar. Fenerbahçe'nin Sevilla'nın karşısına da böyle çıkacağını tahmin ediyor musunuz? Etmiyorum ama ya çıkarsa?
***
Şükrü Saracoğlu'ndaki Galatasaray taraftarlarının, Fenerbahçeli merhum yönetici Celal Aras için yapılan saygı duruşunda gösterdiği saygısızlık, ülkemizin acil sorunudur. Ölüler için esas duruşu ölüm bozardı eskiden. Ama nerde o günler!
***
Pazar gecesi Galatasaraylı Mehmet Topal'ı tırnak içine aldım. Usta yabancılara bile bedeldi. Servet'in başına da hakem kuşu konmuştu, taş attım kıpırdamadı. Düşündüm de, derbi maçlarında Fırat Aydınus'tan başkasını bulamayan Türk hakemciliği, Avrupa'da kendine nasıl yer bulabilir ki!
***
Bahisler, ezeli rekabeti bile inkâr eder hale gelmişse... Bizlerde bu ihtiras oldukça... Futbolun bizlerden daha çok alacağı var. Bizler "kalanlarla" yetinmek zorundayız.