Yeldeğirmeni Fenerbahçe'nin Büyükşehir Belediye'ye 2 maçta 5 puan kaptırmasını mı başrole taşımalıyız? Yoksa, Abdullah Avcı'nın çocuklarının, Zico'nun askerlerinden 4 puanı söke söke aldığını mı? Futbolun kuralı basit; yanılınca yakarlar. Yananların hatası kadar, yakanların ustalığı da hesaba katılmalıdır. Abdullah Avcı'nın "idare lambası", bin vatlık ampullerden daha parlak ışıklar saçtıysa, hakkını inkâr etmeyelim.
***
Alex'in kıymeti, kıyamet anlarında daha bir anlaşılıyor. Ama sahada sözde var görünüp, yok olmaya itiraz etmeyenlere de bir sözümüz olmalı. "Lütfen Alex'in sırtından inin!" Çünkü yeldeğirmenleri oldukça, buğday öğütmek de kolaydır. Ekmek yapmak da... Görünen bir şey var ki, Fenerbahçe'nin yeldeğirmeni Alex... Ama Fenerbahçe gibi takımlarda, bütün futbolcuların ekmeğini taştan çıkarması gerek. 3 puanı baştan çıkarması için de yakışıklı pozların yetmediğini bilmesi gerek. Kazanmak için ruhun da bedenin de terlemesi zorunludur. Hani dövüşe dövüşe dedikleri biçim.
***
Fenerbahçe'de bazı gerçekler bas bas bağırırken, hâlâ inat etmenin bir alemi yok. Ölümüne can atılan bir takımın, kendi açıklarını teşhir etmesinin bir bedeli olmayacak mı sanılıyor? Bu takımın transfere ihtiyacı var. Eldeki defolu starların, ihtiyaç halinde neler verdiği ortada. Bir takımda 5 yıldır bu kadar vasat olup, hâlâ ilk 11'de yer bulabilmek, sadece Kemal'a has olmalı... Bir ayağı gidecekmiş gibi duran Appiah, öbür ayağıyla pazarlık yapacak kadar cüretkâr! Tribünlerdeki boşluğun, otorite boşluğuyla yakın ilişkisi yok mudur sanıyorsunuz?
***
Sivaslı karıncalar bir harika. Pazar günü, eksi bilmem kaç derecede kırmızı beyaz "kar çiçekleri" açtı Sivas'ta. Üstelik onca eksiğe ve yabancılardan medet ummayan anlayışa karşılık. Sivas toprakları, 10 maçtır harika galibiyetler armağan ediyor takımına. Ayrı taktiklerle savaşıp, aynı galibiyetleri alan bir takımın sırrı, teknik adamda, futbolcularda ve şehrin merkezinde. Ama bu gidişi şampiyonluk jeneriği gibi görmek kadar, tehlikeli bir bakış olamaz. Çünkü sezonun son maçından lider çıkmadıkça, liderlik Anadolu takımları için tehlikeli bir mevkidir!
***
Parlayan her şey altın değildir. Sükseli görünmeyen adamlarsa, altın değerindedir bazen. Galatasaraylı Nonda gibi... Varyeteye kaçmadan sonucu belirlemenin yeni ustası. Hâlâ takımın içinde "üçüncü tekil şahıs" olsa da...
***
Beşiktaş deplasman tutanaklarında tek başına iktidar! Onca badire atlatan bir takımın, ayakta durmasının sırrı da burada. Görünen bir şey var ki bu sezon atbaşı bir şampiyonluk finişi izleyeceğiz. Futbolun garip cilveleri vardır. "Hoş geldim" derken uğurlanmak gibi... "Kazandım" derken, kaybetmek gibi. Konya'da haftanın dersi buydu.
***
Bu hafta hakemleri "tırnak içine" aldım. Pozisyonların sırtından geçinenler bile haftayı kesat geçirdi. Kaliteli hakem serisini bekliyorum. Bu haftaki hakemlik mucize değilse eğer!