Tatil deyince; Türk futbolcular Maldivler'e, yabancı oyuncular ise ülkelerindeki sosyal faaliyetlere koşuyor. Elano'dan Keita'ya, Zico'dan Edu'ya kadar futbolcuların hayır işlerini okuyunca bir kez daha düşündüm. Hayata bakışlarımızdaki temel fark bu herhalde. Sosyal sorumluluk projelerinde etkin rol almak ya da bireysel düzeyde yardımlarda bulunmak! Fark bu. Türk oyuncuların kurumlara, yardıma muhtaçlara ve hısım akrabalarına yaptıkları yardımları iyi bilirim. Ama sanırım biraz da dinimizin "Sağ elinle yaptığın iyilikten sol elinin bile haberi olmayacak" düsturunun olsa gerek bu hayır işleri sadece tesadüfler sonucu ortaya çıkabiliyor. Oysa bireysel değil de toplu olarak yapılacak etkinlikler hem daha geniş bir yardım havuzuna yol açabilir hem de topluma moral verecek mesajlar içerebilir. Galiba bu yardım işini sol elin de görmesinin zamanı geldi. En azından yabancılardan daha çok hayır işlerine giren Türk oyuncuların "hayırsız" suçlamalarından kurtulmaları için...