2 Ay sonra bugün Fener hakkında atıp tutanları dönüp tekrar okuyun F.Bahçe her takımın yaşadığı sorunları yaşıyor, bunlar aşılacaktır. Asıl önemlisi Emre'nin yokluğudur. Emre, Alex kadar önemli bir oyuncudur
8
hafta üst üste, iyi maçlar oynamasa da, şansının yaver gittiği maçlar olsa da maçları kazanan takım bu değil mi idi? 8 hafta boyunca, "disiplinsiz ama iyi oynuyor, bu sene değişmiş, Daum'la kendini bulmuş" dediğiniz Kazım, yatakta kelepçe bulununca mı kaka oldu? 8 hafta boyunca "adam top cambazı, top ayağına yakışıyor" dediğiniz Santos, gece kulübüne gidince mi adamdan sayılmamaya başladı? 8 hafta boyunca, aslında bu takımın en efendi adamlarından biri olan Önder, kimbilir hangi problemi nedeni ile ölçüyü kaçırınca mı "gönderin bu densizi" konumuna getirildi? 8 hafta boyunca "onsuz olmaz, o gerçek bir lider ve yaratıcı oyuncu" dediğiniz Alex, son 3 maç oyundan düşünce mi, O da Türkiye'de mutsuz ve gitmek istiyor da, ondan oynamıyor'' oldu? 8 hafta boyunca "zor görevde ama işini iyi yapıyor" dediğiniz Aykut Kocaman, oyuncu disiplinlerindeki sorunlar görülünce mi birden "bu işin altından kalkacak karizması yok" denilmeye başlandı? 8 hafta boyunca "değişmiş, oyuncularla ilişkisini düzeltmiş, basınla bile şakalaşan bambaşka biri olmuş" dediğiniz Daum, puan kayıpları başlayınca mı, "Bundan bir halt olmaz gene kardeşim" modunda izlenmeye başlandı? Aslında olan biten hiçbir olağanüstü şey yok. Dünyada her takımın yaşadığı olumsuz dönemleri yaşıyor Fener. İşte örnekleri; Geçen yılın buldozeri Manchester United şampiyonluğa giderken, 14 Mart - 7 Nisan arasında 20 gündeki 4 maçın 2'sini kaybedip, 1'inde berabere kaldı. Dev Barcelona ezip geçtiği geçen sezon 14 Şubat ile 4 Mart arasındaki farklı kategorilerde oynadığı 5 maçtan birini bile kazanamadı.
MEDYA RANT PEŞİNDE KOŞUP OLAYI ATEŞLİYOR İtalya'da geçen sezon şampiyon olurken İnter, 24 Şubat, 11 Mart arasındaki 15 günde farklı kategorilerde oynadığı 5 maçın sadece 1'ini kazandı. Alman şampiyonu Wolfsburg, 28 Eylül- 25 Ekim arasındaki 27 günlük sürede 5 maçından sadece 1 tanesini kazanmıştı. Brezilya şampiyonu Sao Paolo tam 2 kez, 4'er maçlık periyotlarda 3 puanı bir arada görememişti. Örnekleri çoğaltmak mümkün ama sıkmamak adına fazla yazmıyorum. Sonuçta olan şu; Fener her takımın yaşadığı disiplin sorunlarını yaşıyor, zaman zaman olan form düşmelerini yaşıyor, medyanın çok gözü önünde olan ve bunu sindiremeyen, parası ile kültürü aynı paralelde gelişmemiş bazı oyuncuların sıkıntısını yaşıyor, medyanın da bu işlerden rant elde etme kaygısı ile olayı ateşlemesinin sıkıntısını yaşıyor. Başkanından yöneticisine kadar olan kesim ise verilen "3 yıl üst üste şampiyonluk" sözünün gerginliği ile bazen kontrolü elden kaçırıyor. Bakın burada yazıyorum, ligin çok değil, 21- 22. haftasında bugünlerde Fener için olmadık kötü sözler sarfeden ve "bu takımdan artık hayır gelmez" diyen birçok yazar, yazdıklarını pişkince unutup "biz aslında böyle olacağını biliyorduk" demeye başlayacaklar. Ama ben bugün yazdığımı sizlerle o günlerde gene paylaşacağım. Fener'in bu günkü sorunu, klasik insanımızın olaylar karşısında hemen paniğe kapılıp, reaksiyon verme sorunudur. Devre arasında operasyon falan deniyor ya. Elbette gerekli, kendimce fikirlerimi de yazacağım. Ama asıl operasyon topçuların kendi beyinlerinde yapacağı operasyondur. "N'apıyoruz arkadaş biz, tüm olan bitenlerin sorumlusu biziz ve yeteneklerimizle bunu aşacak kabiliyetteyiz'' deyip, genç insanların hakkı olan birtakım kaçamakları, ellerine yüzlerine bulaştırmayıp, uykusuz kalmayıp, takımının maç ve antrenmanlarının dışında ve doğru zamanda yapmayı becerdikleri an iyi bir Fener'i taraftarı yeniden görecektir.
EMRE'NİN YOKLUĞU ALEX'İN YOKLUĞUNDAN DA FAZLA SIKINTI YARATIR Twente maçı kazanıldı ama ligde Fenerbahçe'de işler kötü gitmeye başladı. Herkes kendince buna bir neden buluyor. Ama sorunun 1. kaynağı takımın kondisyon olarak eskisinden daha zayıf olması. İkinci neden ise Emre. Birinci faktörü kolay anlamanızı sağlayacak bir bilgi vereyim. Fener ilk Daum döneminde, son 15 dakikada maç boyunca attığı golden daha fazla gol atıyordu. Oysa şimdi nerede ise ilk ve 2. yarı golleri eşit. Emre'ye gelince, Kubilay Analiz Ekibi'nin analizlerine göre de Türkiye'de geriden oyunu en iyi kuran adam, bu bir. İkincisi ise, topla çıkan rakipten baskı yaparak en fazla top kazanan 3 adamdan biri. Üstelik bu kazandığı topları en çabuk etkili bölgeye gönderen topçu. Yani, hem ön libero oynayıp hem de teknik olabilen nadir adamlardan. Bu sayede defans ile hücum arasındaki köprüyü, takımı atağa hızlı kaldırmak anlamında en iyi yapanlardan. Üstelik, Emre gibi bir rakip ön liberonun varlığı, rakip orta sahaların da korkarak fazla ileri çıkmalarını engelliyor. Oysa şimdi aynı bölgede oynayacak Cristian ve Selçuk ya da Deniz'den hangi orta saha korkar da hücuma çıkmakta çekingenlik gösterir? Bir düşünsenize. Sonuçta; rakiplerinden top çalan, savunmasından top çıkaran, hızlı hücuma yatkın ve de fazla top kaybı yapmayan, üstelik de ligin en fazla faul yapılan 3 oyuncusundan biri olarak takımına sürekli duran top şansı yakalatan bir adam olan Emre'yi bir an önce iyileştirmezler ise Fenerliler en az Alex'in yokluğu kadar sıkıntı çekerler.