Sağ kanattan Mehmet Topuz ile tek bir top getiremeyen Fener, sol kanatta her aldığı topu ezen bir Santos, savunmasının önündeki Cristian ve Selçuk'la topu öne taşıyamayan bir yapı, markajsız oynamasına rağmen hücumdaki yalnızlığından kolay pozisyonlarda bile yanlış pas tercihi yapan Alex, ilk 11 başlamanın morali ile istekli ama ceza alanında bir kez topla buluşma şansı bulamayacak kadar beslenmeden yoksun Semih... İlk yarıda Fener'in özeti buydu. Takım, Emre'nin de yokluğu ile iyice bir "Savunma Takımı" havasına bürünüyor, bu kadar geriye yaslanarak oynadığı için de, "dar alan stoperleri" Lugano ve Bilica "yıldız" gözüküyordu. Mehmet Yılmaz ve Ümit'in olmaması Eskişehirspor'u gol alanında etkili olmaktan uzak tutuyor, Youla ise bir-iki pozisyon dışında, kendine boş alan bulamadığı için sprinterliğinin faydasını göremiyordu.
Adem'i kimse tutmadı 2. yarının başında Santos ve Semih ile pozisyon bulan Fener, bunun nedeninin kalabalık adamla gelmek olduğunu anlıyordu. İki ön liberosu kaleye tek bir şut bile atmayan takımda, Daum'un Topuz ve Santos'a 65 dakika tahammülü de anlaşılır gibi değildi. Yedikleri ve bana göre korner öncesi Bilica'ya faul yapılan golde, golü atan Adem'i kimsenin neden tutmadığını Fenerliler nasıl anlatacaktı? 3 değişikliğin birden yapılması riskti, ama gereken şoku sağlamadı. Öyle ki Fener taçtan bile gol yedi. Geçen yıl Almanya'nın 4. Ligi'nde 31 maçta 17 gol atan Adem'i tutamamak değildi Fener'in sorunu. Takımın acil bir kondisyon yüklemesine, hırsa ve santrfor ile eğer Özer oynatılmayacaksa, sol kanat adamına ihtiyacı var. Bir ilki başarıp, şampiyonluğa oynayıp da, üst üste 3 maç kaybeden takım şu ana kadar Avrupa'da yok. Güiza, Carlos ve hatta Deivid'den açılacak boşlukların "takımı için oynayan yabancı" kontenjanı ile doldurulması şart. Bu konuda Fener'e önerilerimi hafta içinde yazacağım.