Dört büyük takım içinde en fazla faul yapılan oyunculara baktım. Dikkatimi çeken en önemli şey Emre Belözoğlu'na yapılan faul sayısı oldu. 4 büyüklerin en fazla faul yapılan oyuncusu Emre... Bir maçları fazla ama maç başına yapılan faul sayısına bakınca da sonuç değişmiyor. Örnek vermek gerekirse Emre'ye toplam 30 faul yapılmış. Buna karşın diğer takımlarda aynı bölgede oynayan Mustafa, Ceyhun ve Ernst'e 12'şer faul yapılmış. Bu durumu, Emre'nin topla daha fazla oynaması, daha çok öne çıkıp, sorumluluk alması ile de açıklayabilirsiniz elbet. Ama yine de Fenerbahçe teknik ekibinin, "Emre'ye yapılan bu kadar çok faulü gole gidecek endirekt serbest vuruşlara nasıl çevirebiliriz?" diye antrenmanlarda özel çalışmalar yapmasında fayda olur herhalde...
Fener'in Diyarbakır'dan yediği golün ardındaki inanılmaz gerçek Hatırlayın, zorlayın zihninizi... Semih, Diyarbakır ceza alanının önünde kaleye sırtı dönük topu alıyor, pas veriyor ama topu kaybediyor. O top da gidip, Bilica'nın şanssızlığı ile karışık Fenerbahçe'nin kalesine gol oluyor. Yani; Fenerbahçe hücumda top kaybedip, o topun dönüp kalesine gelmesi sonucu da gol yiyordu. Kubilay Analiz Ekibi, maç ve gol analizlerini yaparken buna da dikkat eder. Yani gollerin ne kadarının rakip sahada, hatta ceza sahası önünde iken kaybedilen top sonrasında, gole dönüştüğüne bakar... Bu konuda rakam gerçekten büyük. Turkcell Süper Lig'de atılan her 100 golün, 6.5 tanesi hücumda yapılan top kaybından sonra gerçekleşiyor. "Ne var, bu da çok mu?" diyenlere bir yanıtımız daha var. Bu ülkede, endirekt serbest vuruştan atılan gol sayısı bu rakamdan daha düşük. Yani faullerden ceza sahasına ortalanan topları gole çeviremezken, rakip sahada kaybettiği toplarla gol yiyor takımlarımız. Bizden bu konuda bir uyarı daha. Tabii, anlayanlara...
Gol sevinçlerini değiştirmezsek domuz gribi patlayacak! Bir iç hastalıkları uzmanı olarak tüm sağlık programlarında elimden geldiği kadar bu işin tehlikesini anlatmaya çalışıyorum. Ama biliyorum ki asıl tehlike kalabalık yerlerde. Kalabalık denince de en büyük tehlike stadyumlar. Bir anda 30 bin - 40 bin kişinin hapşırıp, tıksırdığı tribünlerin arka kısmındaki kapalı yerlerde dakikalarca kaldığı ortamda domuz gribi çoşar da çoşar. PSG-Marsilya karşılaşması bu nedenle ertelendi. İngiltere'den, Norveç'ten, İspanya'dan domuz gribine yakalanmış futbolcu haberleri geldi. Bizde de Keçiörengücü takımı oyuncularının halini biliyorsunuz. Futbolcuların gol sevinci ile sarılıp, öpüşmesi de bu yayılımı sporcular arasında artırır. Bu konuyu bizim İleri 3'lüde de enine boyuna tartıştık. Onun için benim önerim, temassız sevinç yöntemleri bulmak. Aksi takdirde her golden sonra seyircinin ve topçuların kucaklaşması futbolumuzda ciddi bir domuz gribi tehlikesi doğuracak. Lütfen dikkat, yengeç dansı gibi gol sevinçlerini, yani dokunmadan sevinçleri daha çok kullanalım...
Bursasporluların bu yazacaklarımdan haberi var mı? Takım çok iyi gidiyor. Ertuğrul hoca iyi işler yapıyor. Ama öyle işler yapıyorlar ki bence onlar bile bu kadar başarılı olduklarının farkında değil. Ne mi yaptılar?.. Hemen söyleyelim; Birincisi: Türkiye'de kale sahasının içinden gol yemeyen tek takım var, o da Bursaspor. İkincisi: Ligde kafa ile gol yememiş tek takım var, adres yine Bursaspor. Bunun nedenlerinin başında da sadece futboluyla değil, birinci sınıf adamlığı ile Ömer Erdoğan ve çok iyi uyum gösteren Zapotocny geliyor. Tebrikler Bursaspor, futbolun bu sene sana çok ihtiyacı var...