Fenerbahçe, Gaziantep'te hangi futbol masalının kurbanı oldu?
Yıllardır "İlk 15 dakikaya çok dikkat etmeliyiz , gol yememeliyiz" masalı ile avutuldu bu ülkedeki futbolseverler. Elimden geldiğince bendeniz ise bunun bir masal olduğunu , gerçekle alakası olmadığını, asıl sorunun son 15 dakika olduğunu anlatmaya çalıştım yazılarımda, programlarımda. İşte size minik bir araştırmam daha... Bugün Avrupa'nın 5 büyük ligi ve Hollanda Ligi'ne, gollerin atıldığı dakikaları 15 dakikalık dilimlere bölerek baktığınızda, İtalya hariç, geri kalan 5 ligde de en çok gol atılan zaman diliminin son 15 dakika olduğunu görürsünüz. Hatta, İngiltere'de , son 15 dakikada atılan gol, ilk 15 dakikanın nerede ise 2 katıdır. İşte Fener bu masala kurban gitti Antep'te biraz da. Sahasına gömülerek oynamanın, taktik yanlışlarının yanı sıra, futbolun bu gerçeğini, yani gollerin en fazla atıldığı zaman diliminin son 15 dakika olduğu gerçeğini unuttu. Daum gibi , geçtiğimizde yönettiği Fener döneminde , takımını Avrupa'nın bile son 15 dakikada en çok gol atan takımı yapmış bir hoca için de acı bir tecrübe oldu bu tabii ki. Ligin ilk 12 sırasındaki takımlar içinde sadece Trabzonspor'dan daha az gol yedi Cimbom. Çok gol atıyorlar ama savunma açısından tüm taraftarlar endişeli. Fenerbahçe maçı öncesi de bu endişe daha da artıyor elbet.
Galatasaray az gol yeme taktiği için mutlaka Deportivo'yu seyretsin Ben de onlara Deportivo'yu incelemelerini tavsiye ediyorum. İspanya'da 7 maçın 5 tanesini gol yemeden geçiren 2 takım var: Barcelona ve Deportivo. Barcelona'yı örnek göstermemiz imkânsız. Çünkü onlar 2020'lerin futbolunu oynuyor. Ama Rijkaard'ın Deportivo modelini incelemesinde yarar var. Bu takım aslında geçen sene de ligin en az gol yiyen 3. takımı idi. Bu sene lige aynen Galatasaray'ın oynadığı 4-2- 3-1 taktiği ile başladılar. Ama ilk 3 maçın 2'sinde üçer üçer gol yiyince, orta sahanın ortasındaki gole dönük adamları Valeron'dan vazgeçip 4-4-2'ye döndüler ve takım son 4 maçta tek gol bile yemedi. Üstelik bu son 4 maçta, ilk maçlarına oranla daha fazla şut attılar, daha fazla korner kazandılar. Hem de bu 4 maçın tümünde rakibin topla oynama süresi Deportivo'dan fazla idi. Buna izin verdiler ama savunmalarını sıkı tutup , gollerini bulup kazandılar. Ve şu anda Avrupa'nın en az maçta gol yeme yüzdesine sahip takımı durumundalar. Hücum oynayan G.Saray seyir zevki açısından bana büyük keyif veriyor ama 2-0 'dan 2-2 olunca taraftarı ne hissediyor? Teknik kadro bu durumu çözemez ise Şükrü Saracoğlu yine kabusa dönüşebilir. Bizden söylemesi
Hertha Berlin'e bak haline şükret Beşiktaş Hertha'lılar, geçen sene son 2 maçta ipe un serip 5 puan vermeseler ligi 2. bitiriyorlardı nerede ise. Ama bu seneki hallerine bakın. Son 8 maçın tümünü kaybettiler. Onlardan beter sadece Grenoble var Avrupa'da, 9 maçını da kaybeden. Şüphesiz bu sonuçlarda bu sene Hertha'dan giden Panteliç ve Simunic'in de etkisi vardı ama, yaşadıkları tam anlamı ile bir facia. Beşiktaş'ın bu durumdaki takımları da düşünerek, daha bu köprünün altından çok su akacağını unutmaması gerekiyor. Ayrıca Kubilay analiz ekibinin çok önemli bir verisini de burada yazayım. Kartal, dört büyüklerin içinde en fazla gol pozisyonuna giren takım. Ama atamıyorlar, sorun da burada. Mustafa hoca biraz daha gol vuruşu çalışması yaptırmalı. Onun futbolculuğunda ne usta bir gol vuruşçusu olduğunu iyi biliyorum. Bu nedenle de zor bir çalışma olacağını da zannetmiyorum.