Xavi, "Rijkaard bana çok şey öğretti. O, bu meslek için çok kibar ama büyük bir antrenör" demiş. Laporta da Rijkaard'ı Barcelona'dan soyunma odasındaki itibarını kaybettiği için 'kovduğunu' açıklamıştı. Yani, Rijkaard'ın sorunu, Avrupalılara göre bile "fazla kibar" olması. Sanırım Galatasaray'daki sıkıntı da bu. Rijkaard güç kullanmadığı için, kaptan Arda da tercübesiz olduğu için bir otorite boşluğu doğmuş olabilir. Maçlarda yaşanan oyun içi yardımlaşmaların azlığı da aslında bunun kanıtı gibi. Mesela kaptanlık pazubandını kimin takacağı muallak bir konu! Veyahut penaltıyı kimin atacağı konusu belirsiz. G.Saray'da kuralları hoca değil oyuncular koyuyor, ya da koymaya çalışıyor. Asıl sıkıntı bu. Yani takım için güç savaşı!.. Ancak bir değişim de söz konusu. Rijkaard bile kampa almadığı, kalplerini kırmadığı oyuncuların gevşekliğine sinirlendi. İlk kez hem hakemi, hem oyuncuları eleştirdi. Aslan kesildi yani. Rijkaard da, futbolda, özellikle Türkiye'de işlerin nasıl dönmesi gerektiğini anladı. Artık sert Rijkaard'a hazır olalım...