Brezilya takımında oyna. Manchester City'den gel. Ali Sami Yen'de yedek kulübesinde otur. Elano gerçekten Galatasaray için büyük bir sorun olacak. Ya devre arasında kavga gürültü olmadan gönderilecek. Ya ikinci Lincoln vakası yavaş yavaş filiz veriyor. Ağaç yaşken eğilmeli, sorun küçükken halledilmeli. Galatasaray hâlâ potada ve bugün itibariyle ilk yarı sonunda da aynı pozisyonunun koruyacak gibi görünüyor. İşler iyi giderken yapılan operasyon gürültü koparmaz. Ama ya kötü gidince? Ne Adnan Polat'ın başkanlığı kalır, ne Rijkaard'ın teknik direktörlüğü. Kewell, UEFA şampiyonu Galatasaray'a o dönem en fazla sıkıntı yaşatan oyuncuydu Leeds forması altında. Liverpool macerası kötü bitti ve İstanbul'da kendini yeniden buldu. Ancak fiziksel gücü bir yere kadar. Resmen aklıyla futbol oynuyor. Elano gibi sorun çıkaracak bir oyuncu olmadığını iki yıldır gösterdi. Tam bir profesyonel. Yedekte oturur ve sonradan girdiğinde de büyük katkı yapar.
Fener'e kök söktürdü Şimdi çok kritik bir problem var Rijkaard'ın önünde. Keita döndü. Ne olacak? Beşiktaş, Trabzon ve Fener maçlarında olduğu gibi yürekler ağızda, arkası açık bir Galatasaray mı izleyeceğiz? Yoksa son üç maçta olduğu gibi savaşan üç orta sahalı, garantili sistemi mi göreceğiz? Dörtlü defansın önünde iki oyuncu ile oynandığında rakibe pozisyon verildiği, biraz güçlü bir takım karşısında ne sıkıntılar yaşandığı açık. Orta karar bir Sturm Graz bile puan aldı gitti. İlk maç Manisa deplasmanı. Manisa da dişli mi dişli, Fener'e kök söktürmüştü. Ne yapacak Rijkaard? Üçlü savaşan orta saha ile oynarsa sağda Arda, solda Keita, santrforda Nonda. Kewell ve Elano yedekte kalacaklar ve maçın gidişatına göre sahaya girecekler. Ya da Arda, Elano (Kewell), Keita ve Nonda ile oynayacak, sonu bilinmeyen bir maceraya çıkacak. Türkiye şartlarını öğrenen Rijkaard'ın bu yöntemi tekrar zorlayacağını sanmıyorum. Öyleyse alın size nur topu gibi bir Elano krizi. Rijkaard'ı takımın başına getirirken, geriden oyun kuracak bir teknik defans oyuncusunun düşünülmemiş olması da ayrı bir açmaz. Şu nokta atış transfer konusu var ya! Pek de öyle değilmiş, ne dersiniz?