Bir tarafta defansı ve kalecisi nispeten daha iyi bir Fenerbahçe, diğer tarafta ise gole daha yakın olan bir Galatasaray. Toplama çıkartma yaparsanız Fenerbahçe biraz daha ağır basıyor gibi ama, buna mukabil Galatasaray da az gol atmıyor doğrusu. Ne denirse densin iki takımın arasında yapılan karşılaşmalarda hakemin düdüğü çalmadan önce galip belirlemek yanılgıya davetiye çıkarmak demek. Olağanüstü bir Kadıköy gecesi, iğne atsan yere düşmez bir stadyum. Maç olağanüstü bir tempoda olmasa bile Fenerbahçe'nin ilk dakikalardaki üstünlüğüyle başladı. Gol de hemen maçın ilk dakikalarında geldi. Galatasaray'ın aksayan sol tarafından gol iyi bir organizasyon sonucunda Vederson'un pasını değerlendiren Alex'in vuruşuyla Galatasaray ağlarıyla buluştu.
Maçta göz zevki yoktu Kazım ve Emre Belözoğlu'nun faul serbestisi maçın hakemi tarafından onanmış durumda. Maçta olağanın üstünde bir sertlik var. İlk yarı Alex'in attığı golle Fenerbahçe'nin üstünlüğüyle bitti. İkinci yarıya Galatasaray başladı. Galatasaray, Fenerbahçe defansının boş alan bırakmaması ile önceki maçlarda bulduğu bol pozisyonları bulmakta zorlanıyor. Fenerbahçe defansının arkasına atılan toplar defans bloğunda eridi. Arda Turan yoğun markaj altında, Keita boş alan bulamıyor. Mustafa Sarp ise etkisiz. Bir de Keita atılıp, Galatasaray 10 kişi kalınca sarı-kırmızılıların kısa süren etkinliği bir anda bitti. Kısacası heyecanı kanatlandıracak güzellikler ve göz zevki fazla olan bir karşılaşma olmadı. Özellikle de Galatasaray adına.