Tamam takım kurgusu hatalı. Ya da bu kadar kadro değiştirilir mi? Bir haftası bir haftasına uymadı Galatasaray'ın... Hazır olmayan bir Ayhan bile sahanın en iyisiydi dün gece. Güç dışarıdan taşınıyor ama iş ahlakı öyle bir şey değil. Elano hafta içinde takıma konulmadığı için 'idman kaprisi' ile meşguldü. Bu teşebbüsü ona forma da getirdi. Birazcık onuru varsa biraz arkasında oynayan 35'lik Emre'ye bakıp utanması lazım. G.Saray'da bazı oyuncular sahanın her tarafında çatır çatır mücadele etmeleri gerekirken uykunun sırtını sıvazladılar Ali Sami Yen'de... Sonradan oyuna girenler de hafta içinde Rijkaard'ın 'patronluğunu' hatırlatmasına gerekçe oluşturan isimlerdi. İsteseler bu kadar kötü olamazlardı. Bunun arkasında kasıt arayanlara bile kızamayacağım artık. Her ikili mücadelede yere düşerek ve risksiz oynadı Galatasaraylı futbolcular. Oyun anlayışı Rijkaard'a göre değil, görünmeyen bir ele göre şekillenmişti sanki.
Trilyonluk hezeyan Ve elbette ki şans faktörünü önemsiyorum. Direkte patlayan toplar!!! Bir değil, iki değil... Peki ama futbolcunun işi 'o inceliği sağlamak' değil mi? O topu üç direğin arasından geçirmek... Trilyonluk bir hezeyan vardı sahada; haftaya pençeleriyle rakiplerini sarsmazlarsa sarsılacak bir hezeyan. Umarım sadece bu maçlıktır bu hezeyan. Ve hezeyandan ya da anlık yanılgılardan başka bir şey değildir... Hep söyledim, yine söyleyeyim; Galatasaray bir maç kazandığında ya da kaybettiğinde sadece bir maç kaybedip kazanmıyor!