Maç sonrası mikrofon uzatıldığında, "O pozisyonlara giriyorum ya bu bana yeter!" diyor Serdar Özkan kardeşim. Bu sözler o kadar önemli ki. Onun bütün hedeflerini yansıtıyor aslında. Kaleye kadar gitmek yetiyor bu genç adama. İşte asıl mesele de bu. Aylardır "Serdar'ın hedefi yok!" diye boşuna mı altını çiziyorum. İşte kendi doğruluyor beni. Bu çocuk hedefsiz. Küçük düşünüyor. Kale önüne gol atmak için değil, gitmiş olmak için gidiyor. Bütün hikaye bu. Buna şaşırmıyorum, zaten problemin bu olduğunun farkındayım. Beni şaşırtan Denizli'nin hâlâ bu gerçeği göremeyişi... O da sıradan izleyenler gibi normal şartlarda değerlendiriyor bu olayı. Serdar çalışıyor, pozisyona giriyor ama atamıyor, yarın bir gün atar diye düşünüyor... İnanılmaz yanılıyor. Serdar çok büyük bir yetenek ve çok küçük düşünüyor. Gerçek sorun bu. Yarın yüz gol atsa da bir şey olmaz. Kafasını değiştirmesi ve büyük düşünmeyi öğrenmesi gerekiyor ama inanın bana hiç umut yok...