Galatasaray sezon başında yakaladığı havayı dört maç boyunca korudu. Savunmadaki arızalara rağmen skor tabelasında Cimbom'un üstünlüğü olunca kimse derinlere dalmadı. Oysa Estonya ile oynadığımız milli maçta da Gökhan Zan, Servet ve Hakan Balta sahanın en kötüleri arasındaydılar. Yani Galatasaray defansındaki arıza bir anlamda Milli Takım'a da yansıdı. Peki bu arızaya rağmen nasıl kayıpsız gittiler diye soracak olursanız onun cevabını ararken Galatasaray'ın oynadığı rakiplerin oyuncu yapısına bakmak gerekir. Bence kilit nokta Galatasaray'ın arızalarıyla, bu arızaları değerlendirebilecek rakipler bir araya gelmedi. O nedenle derbi iki takım açısından da hayati önem taşıyor. Beşiktaş kötü gidişe son vermek zorunda, Galatasaray ise güçlü bir rakibi yenerek bundan öncekilerin tesadüf olmadığını kanıtlayacak.
G.Saray baskı altında İkisinin de işi zor... Yani ben bazıları gibi Galatasaray'ın rahat kazanacağı bir maç kesinlikle beklemiyorum. Bunun bir sebebi yukarıda anlattığım manzaradır, bir diğer sebep ise Beşiktaş'ın gücü, kalitesi ve oyuncu yapısıdır. Dolayısıyla ilk kez ciddi baskı altında oynayacaklar. Beşiktaş kadrosunda, Holosko, Tabata, Nihat ve Bobo gibi ağır Galatasaray savunmasının zaaflarından faydalanabilecek forvetler var. Öbür tarafta Beşiktaş'ın dört hafta da dört puan kaybetmiş olması, geçen sezondan daha kötü bir kadrosu olduğu anlamına gelmiyor.
Mazeret yaratmasınlar Tam aksine kadrosu çok daha iyi duruma geldi. Tek sorun forvet hattındaki bazı oyuncuların maddi yönden çıkardıkları huzursuzluktur. Bugüne kadar sahaya yansıyan bu konunun derbide unutulacağı kesin. Çünkü yerli ya da yabancı tüm futbolcular bu maçlarda taraftarın hiçbir mazeret kabul etmeyeceğini iyi bilirler. Bu nedenle sorunlarını rafa kaldıran bir Beşiktaş en güçlü haliyle sahaya çıkacağı için, futbol şansı da yanında olursa büyük ihtimalle Ali Sami Yen'den zaferle ayrılacaktır... Galatasaray kazanır diyenlere de saygı duyacağım ama bunu lütfen kahve ağzıyla ve hesapsız- kitapsız yapmasınlar. Kendilerine göre avantaj ve dezavantajları sıralasından ondan sonra ne istiyorlarsa onu söylesinler. Yoksa boş lafla "Falanca kazanır" demek fal bakmaktan öteye gitmez. Ben faldan hiç anlamam.