Günlerdir konuşulan konu aynı... Derbi ne olacak?.. Bu soruya bin türlü cevap vermek mümkün... Kimi duygusal, kimi mantıklı, kimi teknik, kimi de uyduruk olabilir. Seç, beğen, al yani... İyisi mi gelin seçelim, daha doğrusu alternatif cevaplara göz atalım. Önce geçmişe bakalım... Rakamlara bakarsanız derbileri yüzde 70 ev sahibi takımlar kazanıyor. Öyleyse Galatasaray şanslı diyebilir miyiz?.. Deriz ama bu maçı Beşiktaş kazanmış olsa bile istatistikler gelecek sezon yine aynı şeyi söyleyecek ve yüzde 69.9 ev sahibi takım kazanır diyecek. Dolayısıyla son maçın gerçeği bu büyük oranın içinde kaybolacak. Muhtemelen de sonraki sezon o rakamlara bakıp tahmin yapan son maçlardaki psikolojik üstünlüklerin farkında olmadan konuşmuş olacak... Muhtemelen de yanılacak. Dahası önceki maçlara başka gözle bakarsak başka şeyler de görebiliriz. Misal derbilerde favoriler kaybediyor. Ya da zor durumda olanlar kazanıyor. Böyle iddialı tezler ileri sürüp birkaç maçla da bu tezi doğrulamak mümkün olabilir. Öyleyse bırakın geçmişi ve istatistikleri bir yana...
Biri elma, biri armut Rakamlara, bundan önce oynanan maçlara bir itirazım yok ama bir de konjonktür var. Güncel şartlar, özetle gerçekler var. Gelin şimdi onlara bir göz atalım... Beşiktaş elma, Galatasaray armut... İki takımın oyun karakterleri bu kadar farklı. Kartal fizik gücüyle oynuyor, Aslan çok daha teknik bir takım... Peki buna bakıp neler söyleyebiliriz? Misal topun daha çok sarı-kırmızılı ayaklarda kalacağını söylemek mümkün. Buna karşılık ağır saha Beşiktaş'a yarar demek de bir başka gerçeği dile getirmek olur. Beşiktaş'ın savunması, Galatasaray'ın ise hücum bölgesi. Kim ne derse desin gerçek bu.
Baros boşluk bulamaz Beşiktaş'ta dörtlü savunmanın önünde oynayan Ernst ve Fink rakibi son derece hırpaladıkları için arkadakiler de rahat ediyor. Muhtemelen tek santrfor oynaması beklenen Baros'un arkada boşluk bulma şansı yok denecek kadar az. Arda, Kewell, Keita ne yapacak, o çok önemli. Arda yorgun ve çok etkili olmasını beklemiyorum. Keita ise gününde olursa ortalığı karıştırır. Kewell'ın bir standardı var ve onu koruyacağını düşünüyorum.
Tabata dans eder Geçelim öbür tarafa ve tam tersten bakalım. Galatasaray savunması ağır oyunculardan kurulu. Tabata bu defansın arasında dans eder... Holosko da öyle... Emre Aşık çok erken kırmızı kart görürse (Beşiktaş'ta da Sivok aynı riski taşıyor) şaşırmamak gerek. Cimbom'un kalecisi Leo Franco'yu beğenen çok kişi var ben kesinlikle beğenmiyorum... Bana güven vermiyor. Diyeceksiniz ki tüm bunlardan ne anlamalıyız?. Bu maçta beraberlik büyük ihtimal gibi görünüyor. Galatasaray'ın savunması kendi standardının üzerine ne kadar çıkarsa Aslan'ın kazanma şansı o kadar artar. Aynı şekilde Beşiktaş'ın forvetleri ilk altı haftadaki ortalamanın ne kadar üzerinde bir performans sergilerlerse Kartal'ın kazanma şansı da o kadar artar..
Bülent Yıldırım dikkat! Bir cümle de hakem Bülent Yıldırım için. Herkes gibi bizim de gözümüz üzerinde olacak... Dilerim maçın önüne çıkmaz... Derbi tecrübesi yok, bu büyük bir dezavantaj... Eğer seyirci baskısı altında ezilmez ve geçen sezon Cüneyt Çakır'ın yaptığı gibi eyyam yapmazsa kendi önünü açar... Aksi halde ilk ve son derbisi olur...