İki haftada profesyonel futbolculara yeni baştan futbolu öğretmek mümkün değil. Eksiklerini gidermek, zayıf yönlerini güçlendirmek de kolay değil. Ama mücadele etmeyi, savaşmayı, sahada terinin son damlasına kadar koşmayı pekala öğretebilirsiniz.. Nitekim, "Aslan yürekli kaptan" Bülent de yetersiz Alman Skibbe'nin eksik bıraktığını, "Galatasaray ruhunu" oyunculara eklemeyi başarmış. Sahadaki mücadeleden bu o kadar açık ki! Kaptan Ayhan da aynı güçle mücadeleye katılıyor, genç Serkan da. Aylardır formanın yüzünü görmeyen Serkan ve Aydın'ın sahadaki müthiş savaşlarına anca şapka çıkartılır. Onlara, "Eksikler imparatorluğu" Florya'dan yeni yıldızlar apoleti takan Bülent Korkmaz farkı bu. Ben cümlesini skora göre kuran biri değilim. Ancak, önümüzdeki beş yıl için müthiş kritik bir skor vardı iki hafta önce.
Sorgulayan zavallılar... Onbeş gün önceki Kocaeli takımının beş gollü galibiyeti Galatasaray için bu sezonun en önemli maçı olmuştur. Çünkü ruhsuz bir saha kenarı direği yerine "Yüreği takımı için yanan" bir teknik direktör kazandırmıştır. 2000 yılı UEFA Kupası finalinin "Tek kollu kahramanı", bu kadar kısa bir sürede kendi hırs ve motivasyonunu takımına eklemiş görünüyor. Kenarda oturan oyuncunun, sahadakilerden daha kalabalık olduğu bu maçta, tüm rakiplerinin sürpriz beklentisine karşın "Ali Sami Yen aslanları" ligin dişli ekibi Bursa takımına neredeyse hiç pozisyon vermeyerek maçı rahat kazandılar. Bülent Korkmaz'a kariyer sorgulaması yapan zavallılar, ortaya konan yürekli futbol karşısında hâlâ hakkı teslim etmezlerse yuh olsun onlara... Saracoğlu'na doğru başlayan kutlu yürüyüş için umutlarımız daha da artmıştır...