Rakibi küçümsersen, oynamadan galip geldiğini varsayarsan böyle şoklara hazır olmak lazım. İlk yarı tabelada yazan skor kimsenin beklemediği bir sonuçtu. Skibbe'yi çıkardığı 11 için eleştirmiyorum. Dört gün sonra Bordeaux rövanşı var, rotasyonu yapması doğal. Doğal olmayan şu; zaten kadro değişimine gitmişken bir de 3-5-2 gibi artık günümüz futbolunda mecburiyetlerin dışında başvurulmayan bir taktik ile sahaya çıkması. Galatasaray'ın genel futbol felsefesi dörtlü defans üzerine kurulu. Kocaelispor işte bu yüzden rahat rahat kanatları kullanıp pozisyon buldu. Hele ikinci gol... Servet taç kullanıyor, onun boşalttığı yere Meira, onun yerine Emre kayınca, sağ kanat bomboş kalıyor ve Murat Hacıoğlu rahatça golü yapıyor.
İyi ki varsın Cevat hoca! Skibbe takım üzerinde kaybettiği otoritesi yüzünden bu mücadele eden takımın gücü sahaya yansımıyor. Kocaelispor, ligin dibinde diye bu kadar küçümseyip, 3 puanı çantada keklik gören mental sakatlıkla sahaya çıkarsanız, doğal olarak böyle ecel terleri dökersiniz. Arda ve Barış takviyeli Galatasaray başlayan kar ile birlikte rakip kaleye yığıldı. Yığıldı da ne oldu? Kocaman bir hiç... Kocaeli takımı üçüncü golü de bulup buz gibi İstanbul havasında Ali Sami Yen'i dondurdu. Hani Ali Sami Yen efsanesi vardı ya Skibbe ve takımı sayesinde o da hayal oldu. Kendisini çok seven oyuncuları ile kenetlenen Skibbe, bir zamanlar Avrupa'yı titreten Mecidiyeköy arenasını köy merasına çevirdi. Olmaz olsun böyle sevgi, futbolu sevgiyle değil profesyonel ahlak ile oynayacaksınız.. Böyle rezalet bir skorla, başınız eğik, gururunuz yıkılmış vaziyette stadı terk edersiniz... Tek teselli: İyi ki varsın Cevat hoca!