Maç öncesinde bizim tayfanın genel kanaati Beşiktaş'ın 2-1 kazanacağıydı. Niye 1-0, 3-2 falan değil de 2-1? Kimse de bunun nedenini bana anlatamadı. Aslında böyle konuşuluyordu ancak her siyah-beyaz dostunun düşündüğü gibi kadronun nasıl olacağını bekledikleri de gerçekti. Kimlerin oynayacağının yanı sıra nasıl bir taktikle başlanacağı da merak konusu idi. Kimi Denizli'nin "beraberlik bize yetmez" deyişinin bir politika olduğunu, savunma ağırlıklı taktik uygulayarak kapılacak toplarla ani hücum şansı arayacağını bekliyordu. Kimi de daha ilk dakikadan itibaren rakibi, sahasında hapsedecek bir hücum pres deneyeceğini iddia ediyordu. Kadrolar belli olmadan daha birçok alternatif gündeme getirildi. Ben hiç fikir beyan etmedim. Çünkü bu bir ezeli rekabetti. Her türlü sonuç da sürpriz olmayacaktı. Yine de bir inancım vardı. Şampiyonluğu hedefleyen bir takım hep kazanmak mecburiyetindeydi. Kadrolar açıklandığında, Denizli'nin ilk hedefinin gol yememek olduğu fikri ağırlık kazandı. Ancak oyun öyle gelişmedi. Denizli'nin takımı biri kornerden, biri de kaleci Volkan'ın pası ve Güiza'nın aşırtması ile iki gol yedi. Pozisyon olmadan gelen bu goller bütün planları suya düşürdü. Nobre'nin attığı gol bile işe yaramadı. 11 kişi ile sahasına kapanan Beşiktaş cümbür cemaat hücuma kalkmayı deneyince, ilerde de Nobre tek başına top tutamayınca, çıkarken kaybedilen toplar Beşiktaş sahasına tehlike olarak geri döndü. 40. dakikada ise hakem ikinci sarı karttan Cisse'yi oyundan attı. Bence maç da bu dakikada bitti. Zira 10 kişi kalan Beşiktaş'ın skoru muhafaza etmeyi hedefleyen Fenerbahçe'ye gol atması çok zor olacaktı.
Karar tartışılacaktır Hakemin kırmızı kart kararının doğru olduğu söylenemezdi ama Beşiktaş'ın hakem yüzünden yenildiğini kabul etmek de yanlış olur. Çıkarken bu kadar çok top kaybeden bir takımın maç kazanması, hiç kazanma şansı olmayan bir atın koşuyu kazanmasını beklemek gibi olur. İkinci devrede oyuncu değişiklikleri oldu. Beşiktaşlılar beraberliği elde etmek için çok koştular. Çok yoruldular ama sonuç değişmedi. 2-1 tahmini tersten tuttu. Zaten maç 41. dakika da bitmişti. Hakemin kararları ise mutlaka tartışılacaktı.