F.Bahçe , Ataşehir'deki kıymetli araziyi çok uygun bir fiyata satın aldı. Üstelik yılbaşından 3 gün önce gerçekleşen bu operasyonla 45 milyon lirayı bulan ekstra avantaj da elde etti. Spora ve kulüplere yönelik bu destekler güzel. Ama benzer olaylara farklı yaklaşımlarda bulunulması toplumsal ikiyüzlülüğümüzün göstergesi gibi. Mesela Seyrantepe ile Ataşehir süreçleri benziyor. İki kulübe de araziler el altından kiralandı. İki kulüp de stat/salon projelerini ortaya koydu. İki kulüp de tesislerin yanı sıra ticari gelir sağlayacakları projeler eklediler. Sonra iki kulübe de "gelin araziyi satın alın" dendi. İki kulüp de tek alıcı durumuna getirildi. Sonra... F.Bahçe aldı, G.Saray'a aldırmadılar. Çünkü o dönem G.Saray "yağmacılıkla" suçlandı. Parayı denkleyemediği için arazinin bir kısmını borsacıların kooperatifine devretmek istemesi "haksız kazanç" olarak nitelendirildi! Gelinen son durum ne? F.Bahçe, Ataşehir'deki salonun yanı sıra devasa bir alışveriş merkezi yapacak. Peki bu dükkanları başkalarına kiralayarak/satarak haksız kazanç elde etmiş olmayacak mı? Tek fark birinin önceden, diğerinin sonradan satacak olması mı?