Bütün bir hafta boyunca yapılan spekülasyonların tamamen dışında son derece misafirperver bir Diyarbakır ve iyi bir seyirci vardı. Galatasaray, cezalı olan Mustafa Sarp'ın dışında son üç maçtır kazanan 11 ile formatı değiştirmeden sahaya çıktı. Karşılaşmanın ilk 30 dakikasında Diyarbakırspor, Galatasaray'ın orta saha üçlüsünü blok halinde marke eden ve kanatlardan bek bildirmelerini önlemek adına iyi çalışılmış bir sistemle oynadı. Bir an bu sistemin gerektirdiği tempoyu Diyarbakırsporlu oyuncuların ne kadar sürdürebileceğini herkes merak etti. Ama Türkiye'ye gelmiş geçmiş en büyük profesyonellerden biri olan Harry Kewell, iki tane muhteşem asistle Diyarbakırspor defansının kilidini açan isim oldu. Galip duruma geçtikten sonrası Galatasaray için çok daha rahat olur derken bir kulübe problemi yaşandı.
Teknik heyet hatası İlk yarı bir sarı kart görmesine rağmen agresif hareketlerine devam eden Barış Özbek'in en küçük bir hatada atılma tehlikesi varken, onu değiştirmek yerine pasif bir elle oynama sonucu ikinci sarı karttan kırmızıyı görmesi, tamamen teknik heyet hatasıydı. On kişi kaldıktan sonra Nonda'yı çıkarıp Linderoth'u oyuna almak ve Mehmet Topal'ı daha savunma dörtlüsüne yaklaştırarak ve Kewell'ı santrfor mevkiine yakın bir yerde oynatmak doğru bir hamleydi. Bu dakikadan sonra maçı bağlamak Galatasaray'ın deneyimli oyuncuları için bir problem teşkil etmedi. Zaten ilk yarıdaki yoğun tempo Diyarbakırspor'u düşürmüştü. Özellikle Kewell'ın 10 kişi kaldıktan sonra oynadığı akıllıca oyun hem kendi kalitesini ortaya koydu, hem de takımına üç puan kazandırdı. Maçın hakemi Tolga Özkalfa adeta hatasız denilebilecek bir maç yönetirken, çok doğru avantaj uygulamalarıyla da oyuna katkıda bulundu.