Galatasaray'da 14 Ekim çarşamba günü yapılan olağan divan toplantısını ilgi ile izledim. Galatasaray Başkanı Adnan Polat'ın yaptığı konuşmada dikkatimi çeken hususları aktarmaya çalışacağım. 1- GS TV: 1 Ekim 2009'dan itibaren Digiturk 75. kanalda olmasına rağmen bir kez daha şifrelenen GS TV'den bu operasyon sonucu 100 bin üyeye ulaşılırsa 5-6 milyon TL yıllık gelir oluşacağını söyledi Polat, 75 milyon nüfusu olan ülkemizde en az 20 milyon Galatasaray taraftarı hem Digiturk üyesi olacak hem de bu kanal için ilave ücret ödeyecek. Bunun karşılığında Galatasaray Kulübü de 5-6 milyon TL kazanacak. Mantık ve getiri bana tuhaf geldi. İnternet kullanmayan taraftarlardan ancak 100 bini bu kanalı izlerse ki bu üyelerin yarısı izlemek için değil yardım için üye olmuşlardır. Kanala hangi reklamveren sempatik bakar ve reklam vermek ister? Buradan kaybedilen sadece maddidir ama esas kayıp izleyemeyen milyonların kaybettireceği popülarite ve muhtemel sempatizan kaybıdır.
Çarpıcı tespitler 2- Galatasaray camiasının özellikle mali işler ve finansman konusunda gerek üst düzey uzmanlıkları gerekse de idari konularda özverili katılımlarıyla temel direklerinden Hayri Kozak ve sevgili Murat Ece oldukça çarpıcı tespitlerde bulundular. Toplam borcun tüm şirketlerle beraber 250 milyon dolara ulaştığı, son sene (2008- 09) zararının ise 150 milyon TL'ye gelmesi. Bu 150 milyonun 57'si ise geçmiş dönemlerden gelen zarar. Ben bu darboğazın futbol şubesinin aktivitelerini sekteye uğratmasından son derece endişe duyuyorum. Batı Avrupalı teknik direktörlerin geç ödeme gibi futbolcuların maddi sorunları ile uğraşma dersini bilmedikleri inancındayım. Disiplinli bir şekilde görevleri olan işleri yaparken sırf para problemlerinden oluşabilecek aksaklıklar tamamen sportif rüzgâr ve başarıya dayalı sistemi sarsıp, teknik heyeti de rahatsız edebilir. Umarım transferler ve teknik direktör Frank Rijkaard konusunda basiretli bir iş adamı gibi davranan Polat ve arkadaşları yukarıdaki muhtemel tehlikelere karşı da müdebbir hareket etmektedirler.