Beşiktaş'ın İnönü gerçeği kendisini gösterdi. Maçtan iki saat önce stada gittim. Taraftarın yazdığım mektuba nasıl karşılık vereceğini görmek için... Mektup ulaşmış. Sadece takımına destek vermek için tribünleri dolduran taraftar, kaçan pozisyonlardan sonra üzüntü efektini, isabetli pas veren futbolcusuna alkışı esirgemedi. 16'da İsmail'in mükemmel golünde de önce takımını kucakladı, sonra da tepkisini dile getirdi. Dün akşam bir kez daha gördük ki futbol taraftarla güzel... Nihat, basın tribününün önünde oynarken takımını kendi kanadına çekmek için çok çalıştı. Kara Kartal belki antrenmanda bile yapmadığı kadar pas yaptı rakip sahada. Pas yüzdesi bu kadar yüksek olunca da haliyle güzel bir futbol çıktı ortaya. Yalnız Mustafa Denizli'nin, Yusuf Şimşek'i sol çizgide oynatma ısrarına anlam vermek mümkün değil. Ki Tello da ortada Yusuf'tan daha kötü oynuyor. Denizli baktı ki olmuyor, ilk yarının sonlarında Nihat ve Nobre'nin yerlerini değiştirerek yeni formüller bulmaya çalıştı...
Derslik bir pozisyon İkinci yarıdaki Nihat-Tello değişikliği özellikle sağ kanatta karşılığını buldu. Tabata'nın girmesi ile oyunu iki kanada taşıyan Kartal, ilk yarıdaki gibi oyunu rakip sahaya yıkıp, üstünlüğünü elinden bırakmadı. Ancak pozisyon konusundaki sıkıntı devam etti. A.Gücü'nün 71'de kaptırdığı toptan sonra Beşiktaş kiminle kontratağa kalkıyor iyi izleyin. Sağ kanatta topla buluşan Ernst, savunmanın solundan çıkan gecenin kahramanı İsmail ve İbrahim Toraman. Bu işte bir terslik var. Bence Mustafa hoca bu pozisyonu öğrencilerine mutlaka izlettirmeli. Son olarak bir benzerlikten bahsetmek istiyorum. Beşiktaş, erken bulduğu golün devamını getiremediği için sıkıntılı dakikalar yaşadı. Tıpkı Kasımpaşa maçındaki gibi. Geriye yaslanan takım kendi kalesinde gol pozisyonları gördü. Sahada son dakikalarda deplasmana gelen bir Anadolu takımı vardı sanki.