Haftayı dinlenerek geçiren Kartal, Ümraniye'de bir hazırlık maçı yaptı dün. Hem de teknik direktörlüğünü Sergen Yalçın'ın yaptığı takıma karşı. Sonuç manşetlere taşındı. Neden? Çünkü hazırlık maçında bile Denizli'nin öğrencileri, A2'lere 'bir' gol atabildi. Kazanmak zorunda olduğunuz bir maç öncesi ne kadar güzel bir moral kaynağı değil mi? G.Saray derbisine tek forvetle çıkan Denizli hoca, Manchester karşına iki forvet ile çıkmıştı. Herhalde İngiliz ekibinin G.Saray'dan daha kolay bir rakip olduğunu düşündü. İki forvet dedim ama Bobo'yu sol kanatta oynattığını unutmadım. Gerçi o da oyun içinde kendi bildiğini okudu! Savuma kurgusunu oturttu Mustafa Denizli. Orta sahada zaman zaman değil her zaman bizlere sürpriz yapan tecrübeli teknik adamın, Holosko-Nobre ikilisi ile başlaması lazım. Özellikle Nobre diyorum, çünkü hem savunma yapan hem de takımı için oynayan ender bir futbolcu. Sistem olarak sadece beni değil birçok yazarı şaşırtan ve takımı bilinmeyenli bir denklem gibi oynatmayı tercih ediyor Denizli hoca. Beşiktaş kadrosu içerisinde Ekrem'in yine orta alanda rakibin en hareketli oyuncusuna yakın markaj yapma zorunluluğu devam edecek. Bence de rolünü iyi oynayan bir isim. Normal, herkesin bildiği ve başarılı olunan 4-4-2 sistemini çok rahat oynayabilecek bir kadron varken neden büsbütün karmaşıklaştırırsınız ki oyunu? Kalede Hakan... Savunmada İbrahim Kaş, Sivok, Ferrari, İsmail... Orta alanda (soldan sağa ) Tello, Ernst, Fink, Nihat... Forvette de Holosko ve Nobre...
Bu hangi taraf? Şu kadroyu yazarken bile insanın eli titriyor. Beşiktaş'ın ideal kadrosu bu. Bu kadroyu bu sezon şimdiye kadar Denizli bizlere izletmedi. A2 ile oynan ve bütün takımın forma giydiği hazırlık maçında denedi mi bilmiyorum ama kazanacak kadroyu oluşturmakta benim işim değil... Bir iki satır da telefonla görüşme fırsatı bulduğum (ki bu zamana kadar aradığımda tüm telefonlarıma yanıt verdiği için teşekkür ederim) sayın başkan Yıldırım Demirören'in sözlerinin rahatsızlığıyla ilgili... Benim tarafım hiçbir zaman olmadı sayın başkan. Oldu ise de bu "benim tarafım" olur. Siz kendi etrafınızdaki "taraflı" insanlar nedeniyle herkesi aynı kefeye koymamalısınız. Her sözünüze "tamam başkanım, doğru başkanım" diyen insanlardan olmadım, olmayacağım da. Sizin yalnız kaldığınızı ve bırakıldığınızı düşünmek taraf olmaksa eğer, bunun nasıl bir taraf olduğunu anlamışsınızdır!