Beşiktaş'ın ilacı ne on numara ne de on buçuk numaraymış. Futbolcular resmen taraftarı özlemiş. Dün İnönü'de ligin ilk üç haftasındaki Beşiktaş'tan çok daha farklı bir Kartal izledik... Nihat konusunda geçen hafta yaptığım yorum kendini bir kez daha doğrulattı. Milli golcü sorumluluk istiyor. İlerde tek kalmak istiyor. Kartal'ı uçurmak için çok arzuluydu. Dün gece ilk yarıdaki pozisyon sayısını saymak için abaküs bulundurmak gerekiyordu. Sahaya inanılmaz yayıldı Beşiktaş. Serdar Özkan ile Holosko zaman zaman kanat değiştirdi. Tek problem şanssızlıktı. Mustafa Denizli'nin sol kanatta oynattığı ama sağ ayağını kullanan Serdar Özkan ilk yarının son dakikasında ters ayağında yakaladı pozisyonu ve topu kaleci Mahmut'a nişanladı. İkinci yarıya yorgun başladı Beşiktaş. Dakikalar ilerledikçe sinir ve gerginlik de baş gösterdi. İşte bu dakikalarda da Mustafa Denizli çıktı sahneye. Ama ne çıkış... Sahanın en iyilerinden Ernst çıkıyor yerine Uğur giriyor. Maçı kurtaracak adamı ve kendini ateşe atıyorsun. Tribünlerden Mustafa Denizli'ye saldırılar da gelmeye başladı. Bundan sonrası onun için hiç de kolay olmayacak. Herkese sabırlar... Transferin en önemli atağını Beşiktaş yönetimi yaptı. Tam 8 milyon euro'ya yılın transferini gerçekleştirdi. Kulüpten aldığım bilgiye göre taraftarlar kulübün telefonlarını kilitlemiş! Tebrik etmek için olsa gerek. Bir arkadaşımın internet sitesinde çok güzel bir haber vardı. Gaziantepspor, Yıldırım Demirören'in heykelini dikecekmiş tesislerine. Bence az kalır. Yapılan yatırımın karşılığı bu değil. Bence Maliye Bakanlığı, Güneydoğu'ya yapılan yatırım kapsamında değerlendirmeli bu iki transferi ve başkan Yıldırım Demirören'e şilt vermeli. Sonuç olarak; Beşiktaş dün gece geride kalan 3 haftaya oranla çok daha etkili olmasına rağmen bu kez şanssızlığa yakalandı...