Elano Shakhtar Donetsk'te oynarken fark ettiğimiz ve iddaa yazılarımızda sürekli methettiğimiz bir oyuncu. Manchester City, Elano'yu 12 milyon euro civarı bir paraya transfer ettiğinde, herkese "Bu adama dikkat edin" demiştim. Nitekim Sven-Goran Eriksson'lu dönemde Elano, taraftarın kısa sürede sevgilisi haline geldi. Ben çoğu Fotomaç-İddaalıyız yazısında "Elano oynuyorsa, Manchester City kazanır" ifadesi kullandığımı hatırlıyorum. Ne var ki Mark Hughes geldikten sonra Elano, City'de eskisi kadar yer bulamamaya başladı. Bunda Shaun Wright-Phillips ve Robinho'nun transferinin de etkisi vardı.
Merkezde yer almalı Hughes, Elano'yu düzenli olarak oynatmadı. Oynattığında da genelde orta sahanın soluna yakın görev verdi. Halbuki Elano sürekli forma giymesi gereken ve oyunun merkezinde lider olarak oynatılması gereken bir futbolcu. Çok iyi şut atar, çok iyi frikik atar, taraftarın ağzını açık bırakacak asistler yapar. Son vuruşları da kaliteli bir forvet kadar iyidir. Ayrıca o varken, Galatasaray'da penaltı noktasına başka oyuncu da gitmemeli. Elano kolay kolay penaltı kaçırmaz. Elano'nun sözleşmesi 2011 yılı Haziran'ında bitiyordu. Açıkçası "Küçük Real Madrid"in Elano'yu satmasını bekliyordum. Ancak Elano'yu alacak kulüp Milan, İnter, Juventus gibi bir kulüp olmalıydı. Elano'nun Türkiye'ye, Galatasaray'a gelmesine hâlâ inanamıyorum.