Ben bu satırları yazarken, 57. dakika geçilmekte. Durum 2-2. Maç başlamadan önce Fotomaç-İddaalıyız'da "Eskişehirspor'un yenilmezliği" ni önermiştim. Şu anda maçın kaç kaç biteceğini bilemiyorum. Eskişehirspor sağlı sollu ataklar yapıyor. Belki ilerleyen bölümde, otuzuncu dakikadan itibaren on kişiyle mücadele eden (penaltı ve kaleciye kırmızı kart doğruydu) Eskişehirspor yorulacak ve Fenerbahçe Alex, Güiza ve Semih gibi skoru bir anda değiştirebilecek oyuncularıyla maçı kazanacak. Veya belki de Eskişehirspor karakterli ve mücadeleci futbolunun karşılığını alacak ve en azından yenilmeyecek. "Eskişehirspor'un mücadelesinin karşılığı" demişken, ilk yarıda bize Roberto Carlos'un kalite ve tecrübesini inkar eden geri pası sanki gol gibi geldi. Yan hakemin "top çizgiyi tam olarak geçmedi" kararı çok tartışılacaktır. Şu an bilemiyorum. Ama net olarak bildiğim bir şey var: 110 milyon euro'luk Fenerbahçe'nin, on kişi kalan 25 milyon euro'luk rakibine karşı, üstelik 2-1 öndeyken, bu kadar soğukkanlılıktan uzak, panik havasında oynaması büyük ayıp! İkinci yarıda oyun 2-2 iken puan kaybına tahammülü olmayan koskoca Fenerbahçe'nin oyunu domine edememesi, hatta bırakın domine etmeyi, aciz durumlara düşmesi de büyük ayıp!
Skor yazarı değilim Defansın özellikle kenar toplarında ve araya derinlemesine atılan toplarda bu kadar dengesiz ve acemi kalması çok büyük ayıp! Fenerbahçe forması giyen orta saha oyuncularının bu kadar kolay top kaptırmaları ve bir o kadar da kolay çalım yemeleri de ayrıca büyük ayıp! Fener üçüncüyü atabilir mi, inanın bilmiyorum. Eğer atarsa ve maç sonunda "skor yazarları" yazılarını değiştirip bu takıma methiyeler düzerlerse, işte o en büyük ayıp!