Son kale de düştü Fenerbahçe'de en dikkat çekici nokta, Alex'in sakatlığı tam geçmediği halde sahaya sürülmüş olmasıydı. Bu karar kesinlikle hata değildi. Salı günkü Dinamo Kiev maçı bir tarafa, Fenerbahçe'nin ligde kayba tahammülü kalmamıştı ve Aragones de bunun farkındaydı. Bir diğer önemli nokta kalede Volkan'lardan Demirel değil Babacan vardı. Halbuki Volkan Demirel'in iki maçlık cezası Tahkim tarafından bir maça düşürülmüştü. Üstelik gazetelerin cuma baskılarına da yetişmişti bu haber. Tahkim Kurulu'nun olumlu kararı ihtimaline karşılık Volkan'ın hazır tutulması gerekirdi. Babacan'ın genel olarak iyi bir maç çıkarmış olması, yanlışın doğru kabul edilmesi için gerekçe değil. Neticede Tahkim'in bir maça indirdiği ceza defakto olarak yine iki maç oldu. Emre kanatta oynayamaz Bir diğer nokta; Emre maça nihayet sol kanatta başladı. Sürekli söylüyoruz: Emre eğer oynayabilirse, sadece orta sahanın solunda oynayabilir. Emre, Alex'e alternatif olamaz. Defansif orta saha oynayamaz. Ancak solda, Roberto Carlos'un önünde oynayabilir. Gerçi dün onu da yapamadı. İkinci yarıda Aragones Emre'yi çıkardı, Uğur Boral'ı soktu. Yine haklıydı. Benim asıl dikkatinizi çekmek istediğim başka bir nokta var: Sivasspor'da bütün defansif görevlerini layıkıyla yapan, bundan gayrı 25 metre top sürüp pozisyona giren, bir ara pasıyla arkadaşını yüzde 99'luk gol pozisyonuna sokan Sylla, daha mı kötü sizce Maldonado'dan, Josico'dan, Selçuk'tan? Sivasspor ve Fenerbahçe arasındaki ekonomik farka baktığınızda büyük bir garabet değil mi bu? Yine de, yönetimin bu sezonki tüm yanlışlarına rağmen, taş gibi bir Sivas karşısında ilk yarı itibariyle Fener direndi. Ancak ikinci yarıda Alex de bitap düşünce Sivas çok üstün oynadı. İlk yarının son dakikalarında hakem, Colin Kazım'ın sakatlayıcı hamlesini sarı yerine kırmızı kart olarak yorumlamış olsa, maçı çok daha rahat kazanabilirlerdi.