Lig TV'deki programa katılan Galatasaray'ın eski yöneticisi Fatih Gökşen'e, Tobol eşleşmesi soruldu. Gökşen'in cevabı manidardı: "Tromsö faciasını yaşamış biri olarak 'aman dikkat' diyorum..." Gerçekten de 'aman dikkat' demek gerekiyor. Çünkü genelde kulüpler, rakibin ismine göre motive olabiliyor ya da motivasyon kaybı yaşayabiliyorlar. Mesela Galatasaray'ın son dönemlerde böyle bir sorunu var. "Küçük" takımlara karşı zorlanıyorlar. 2005-06 sezonunda UEFA Kupası'nda yaşanan (0-1, 1-1) Tromsö şokunun dışında Sion karşısında alınan 3-2'lik yenilgi, Bellinzona'dan 2 maçta yenen 4 gol, Ali Sami Yen Stadı'ndaki Helsinborg ve Metalist yenilgileri, bu ruh halini özetliyor. Buna karşılık "küçük" takımlar da büyük maçlara fazlasıyla motive oluyorlar. Kazak ekibi Tobol Kostanay da öyle bir ekip. Geçen sezon A.Wien'i yendiler. Bir önceki sezon Yunan ekibi OFI Girit'i iki maçta da yenerek elediler. Ondan bir önceki sezon da İsviçre'nin Basel ekibinden puan almayı başardılar. Yani Galatasaray'ın karşısında zayıf ama Avrupa maçlarında kapasitesinin üzerine çıkan bir ekip var. Ayrıca Kazak Süper Ligi'nde 14. haftanın geride kaldığı yani sezonun ikinci yarısının başladığı da unutulmamalı. Ve Galatasaray'ın henüz hazır olmadığı da. Leverkusen maçı ciddi bir uyarıydı. Galatasaray, Kuzey Kutbu'nda yaşadığı şoku unutmamalı yoksa Tromsö'de donması gibi Asya steplerinde kaybolup gidebilir de. Çok çok düşük bir olasılık ama en ufak bir "küçükseme" bu kadronun da, kadrosuna böylesine yatırım yapan bu yönetimin de sonu olabilir...