Bir tek Hasan Şaş kalmıştı geriye. UEFA Kupası şampiyonluğu yaşayan, Süper Kupa kaldıran. Artık o da yok. Kulüpten bir veda açıklaması gelmedi ama Hasan Şaş, UEFA şampiyonu kadroya verilen yemeğe katılmayarak fiilen vedasını vermiş oldu yönetime. 11 yıllık Galatasaray macerasında 2 Avrupa kupasının yanı sıra 5 lig, 3 de kupa şampiyonluğu yaşadı. Ama ayrılığı sessiz sedasız, buruk ve hüzünlü oldu. Peki neden böyle oluyor? Blackburn, Tugay'ı törenle uğurlarken, son hafta tüm Premier Lig maçlarında Tugay'la ilgili mesajlar yayınlanırken, Hasan Şaş'lar, Hakan Şükür'ler, Hakan Ünsal'lar hatta Bülent Korkmaz'lar neden böyle veda ediyor? Oyuncuların kulüple kendilerini özdeşleştirmeleri ve ayrılmak istememeleri bir neden. Duygusal davranıyorlar. Ama galiba yönetimlerde de bir sıkıntı var. Oyunculara karşı dürüst olmuyorlar ki kırgın ve kızgın ayrılıyor futbolcular. Düşünsenize, Adnan Polat sezonun son maçında Tugay Kerimoğlu'na plaket veriyor, sözleşmesi biten Hasan Şaş'ın ise adı anılmıyor. Keza, Ümit Karan'ın da öyle... Bu işte gerçekten gariplik var. Biraz sevgisizlik, biraz saygısızlık da var galiba...