Adnan Polat yeniyi, yenileri seviyor. Yani riski seviyor. Kimbilir belki, "İlk şansı ben vermiştim" demeyi seviyordur. Malum, Feldkamp dışında çalıştığı tüm hocalar, Polat'la milli oldular neredeyse. Feldkamp'la başlayan süreçte Cevat Güler, Skibbe, Bülent Korkmaz geldi göreve... Futbol şubesinin başında olduğu 90'larda da Feldkamp'la başlamış, Saftig, Müfit Erkasap, Souness'la devam etmişti... Hepsinin ortak özelliği kariyerinin başındaki isimler olmalarıydı. Polat'ın tercihleri tartışmaya açık şüphesiz. Ama Polat'ta olan, Türk spor yöneticilerinin hemen tamamında bulunmayan yenilere destek verme özelliği gelecek sezon için Bülent Korkmaz'ın en büyük avantajı. İkinci bir şans da Bülent hocanın en doğal hakkı. Hatta ilk hak demeli çünkü bu sezon için onu suçlamak çok da doğru değil. Kendi kurmadığı, kişiliklerini tam olarak tanımadığı, iletişim sağlamak için yeterli zamanının olmadığı bir süreç bu. Bülent Korkmaz'ın önemli hatalar yaptığı ortada. Önce savunmadaki gediği kapamak kendi açısından doğru bir strateji olabilir ama elindeki tüm stoperleri yitirmişken planlarını en zayıf yer üzerine oturtması önemli bir hata mesela. Ya da Baros'un yerine, fizikkondisyon olarak ondan daha yetersiz olan Hasan Şaş'ı sokmak... Ama tecrübe dediğin şey de hataların toplamıdır. Ve Bülent hoca bir hayli tecrübe kazandı!... Bülent hoca seneye daha etkin bir yardımcı kadrosu ve doğru takviyelerle bambaşka bir sezon geçirebilir. En azından Skibbe kadar hakkı var bu şansa! Sanırım tek şansı da, Adnan Polat'ın yenileri ve tabii riski seviyor olması galiba...