Bizim tribünde olduğumuz dönemlerde bir tezahürat vardı, "Suyun kaynamasıyla" ilgili... Bülent Korkmaz'ınki de o hesap. Galatasaray, Hamburg'u eleyip Eskişehirspor'u yenseydi Bülent Korkmaz, "Kral idi Mısır'a..." Hamburg'a turu kaptırıp Eskişehirspor'a yenilince "Şimdi kaldı kilim ile hasıra..." Futbolda işler böyledir. Bizim bu halimize de literatürde "Hoca yeme devresi" denir. Şimdi Bülent Hoca için aynı süreç başladı. Ne diyelim, "Yiyin efendiler yiyin... İsim, marka, hoca kalmayıncaya kadar yiyin..." Ama yemeye başlamadan önce bir düşünün; bir-iki maçta hükmü vermek, peşin hükümlülük, haksızlık ve biraz da art niyet değil midir? Luis Aragones, Mustafa Denizli ve Ersun Yanal gibi tecrübenin kitabını yazmış hocaların inişler-çıkışlar yaşadığı bir ligde iki yenilgi sonrası "İşi bilmiyor" yaftası yapıştırılan Bülent Korkmaz'a yapılana başka ne denebilir ki? Belki bir de "bir nevi linç girişimi." Umarım Galatasaray yönetimi, Skibbe'ye gösterdiği anlayışın 10'da 1'i kadarını Bülent Korkmaz'a gösterir. Çünkü "Teknik Direktör Bülent Korkmaz" markasını yaratacak olan, biraz da yönetimin sergileyeceği tavır olacaktır. Kararlı ve adil tavırları orta ve uzun vadede Bülent hocaya kazanç olarak dönecektir. Ama kısa vadede hocaya naçizane önerim var. 90 dakikayı ayakta izlemesi takıma verilen "Beraberiz, biriz" mesajıdır. Ama 90 dakika boyunca ıslıkla ya da sözle sahaya müdahalede bulunması doğru değil. Kaldı ki müdahaleleri "Tacı sen at", "Korner atışına sen git" kadar gereksiz ayrıntılar içeriyor. Bu da futbolcunun konsantrasyonunu bozuyor. Müdahaleyi 90 dakika bağırarak değil, gerekli gördüğü anlarda taktik ya da oyuncu değişikliği olarak gerçekleştirmeli. Ruhen sahaya girmekten de vazgeçmeli. Çünkü artık "Kaptan" değil. İşte bu yüzden, maçı futbolcular gibi yaşadığı, duygusal davrandığı için, dışarıdan bir göz olmayı henüz başaramadığı için hatalar yapıyor. Dışarıdan bakan her gözün gördüğünü fark etmediği için hatalı oyuncu değişiklikleri tepki alıyor. Bülent hoca, maçı futbolcu gibi yaşamayı bıraktığında, daha bir teknik direktör gibi olmaya da başlayacaktır...