Galatasaray'da yönetim Lincoln'ü kazanmak zorunda... Bu, anlaşılabilir bir durum. Çünkü adamın anlaşması kapı gibi, parası garanti... Onu dışarıda tutmak, hem maddi açıdan, hem de sonrasındaki pazarlama süreci açısından sıkıntı doğurabilir... Üstelik oynadığında tek başına bir takım Lincoln... Ama yaptıklarının yanına kâr kalması da hazmedilmesi kolay bir durum değil. Adam, "Milli oyuncular yokken, İstanbul'da birkaç oyuncu kalmışken ben neden Florya'da olayım?" diyerek tatile çıkmıştı. Hem de yönetimin "Gidemezsin" uyarısına rağmen. "Benim yedek takımla idman yapmama gerek yok" demeye getirdi yani. Sonra ne mi oldu? Lincoln, Gaziantep'e giden kadroda yoktu. Sebep: Lincoln'ün yeterli idman yapmamasıydı. Çıkan 11'de ise üst düzey performans isteyen milli maçlarda görev alan ve uzun uzun yollardan gelen tam 9 futbolcu vardı. Gol de Arda'nın pasında, Kewell'ın ortasında, Baros'un yarım röveşatasından geldi. Seyirci Lincoln'ü sevebilir. Hatta tapabilir de. Ama futbolcu arkadaşlarının öyle düşüneceğini hiç mi hiç sanmıyorum. Avrupa'nın çeşitli kentlerinden, taa Avustralya'dan gelip, Mezopotamya sınırındaki bir maça giderek takımı kurtaranlar, tatile gittiği için ekibi yalnız bırakan bir oyuncuya nasıl bakabilir sizce? Geçen sene Fenerbahçe ile oynanan derbide Volkan Demirel, öfkeden deliye dönüp Lincoln'ü Ali Sami Yen Stadı'nın ortasında dövmeye kalkmıştı ya... Bu pazar Lincoln'ün Volkan'ı kızdırmak için bir şey söylemesine gerek kalmaz herhalde. Onun yerine, "Lincoln senin için şöyle böyle diyor Volkan" diyecek fedakâr bir takım arkadaşı bulunur artık!... Şaka bir yana, Fenerbahçe derbisinin kilit adamı Lincoln olacak. Roberto Carlos demiş ya, "Lincoln yoksa biz kazanırız" diye. Aynen öyle. Bu maç, kendini affettirme maçı da olacak Lincoln için. Ya da Galatasaray defterini kapattığı maç.