Galatasaray, sadece kendi kamuoyunu değil, tüm futbol kamuoyunu heyecanlandıracak transferler yapmayı alışkanlık haline getirdi. Ortega, Anelka, Roberto Carlos gibi isimlerle bu yolu açan Fenerbahçe'yi kendi silahıyla vurmaya başladı bir bakıma. Üstelik de en zor dönemlerinde bunu yapıyor, havayı bir anda değiştiriyor. Tıpkı Lincoln'ün gelişinde olduğu gibi... Rijkaard çok önemli bir hamle. Hollanda Milli Takımı'nda rüştünü ispat edip ardından Barcelona'yı 5 yıl çalıştırmak az buz iş değil. Son dönemlerde Del Bosque'den sonra, dev kulüplerden birini çalıştırıp Türkiye'ye gelen ilk teknik adam Frank Rijkaard. İsminin büyüklüğü başarının anahtarı değil şüphesiz.
Tanınan imkanlar ve gösterilecek sabır, onun da kaderinde belirleyici olacak. Mesela Beşiktaş, "Yeniköy kasabına" bu sabrı göstermemişti! Galatasaray'da Adnan Polat'ın yöneticilik dönemlerine baktığımızda, sayın başkanın da pek sabırlı bir insan olduğu söylenemez. Ancak onun için de kredi bitti sanki. Bir hocanın arkasında, sonuna kadar durmanın zamanı geldi onun için de. O yüzden Rijkaard, sezona 1-0 galip başlayacaktır. Tabii soru işaretleri de var. Milli takımlar teknik adamlara geniş seçenekler sunar. Güçlü kulüpler de geniş imkanlar. Rijkaard hem altyapıya dayanan Ajax modelini, hem kadro zenginliğine dayanan Barcelona ekolünü biliyor. Benim merak ettiğim konu da bu zaten Rijkaard, Galatasaray'da Ajax modelini mi uygulayacak, Barça yapılanmasını mı? Ya da yönetim Rijkaard'a neler sunacak? Galatasaray'da zaten güçlü bir kadro var. Bu kadro, güçlü isimlerle de, genç yeteneklerle de takviye edilebilir. Kim bilir belki iki ekolün karması bir model yaratılır... Neler olacağını hep beraber göreceğiz.