Aklın yolu birdir. Doğru da birdir. Doğruyu akıl bulur. Akıl, doğru kullanılırsa yanlış yapılmaz. Yapılan yanlış ise aklın doğru kullanılmasıyla ortadan kaldırılır. Herkes yanlış yapabilir, Mustafa Denizli de! Önemli olan yanlışı görmek, kabul etmek yinelememektir. Denizli, yanlışını hep yinelediği için (!) rakiplerinden geriye düştü! Doğrusu bu ya başarılı kariyere ve deneyime sahip Denizli'nin bu denli "amatörce" hatalar yapacağı hiç ama hiç beklenmiyordu... Denizli, işaret ettiği 26-27'nci haftada Beşiktaş'ın, 7'den 3'e düşecek şampiyon adayının arasında olacağını söyleyedursun, bir gerçek var, o da Bobo ve Nobre'ninde birlikte "oynatılmamaları"nın zirve kaybına neden olduğudur. Oysa Sivasspor'la zirveyi paylaşan Trabzonspor'da Ersun Yanal, göreve geldiği iki yıldan beri iki santrfor Gökhan Ünal ile Umut Bulut'u yan yana oynatıyor. Gökhan 9 gol atarken, Umut'un gol sayısı 8. Denizli'nin ayırdığı santrforlardan Bobo'nun 5 golüne karşılık, Nobre de rakip fileleri 9 kez havalandırabildi. Bobo ile Nobre'nin, birbirlerini çok istedikleri, "birlikte" oynamaları durumunda attıkları gollerin katlanacağı bir gerçek. Nitekim Bobo, Gaziantep'de gol atamamasına karşın, Nobre'ye boş alanlar açarak iki gol atmasını sağladı, Tello'nun golünün de hazırlayıcısı oldu. Kaldı ki Beşiktaş, iki santrfora da ortadan ve kanatlardan pozisyonlar üretecek Yusuf, Delgado, Tello gibi Trabzonspor'da olmayan tekniği yüksek orta saha oyuncularına sahip. Ama Denizli, elindeki "kaliteli" malzemeyi ya kullanamıyor ya da kötü kullanıyor! Bu fırsat kaçmaz! Trabzonspor, Fenerbahçe ve Galatasaray 3'er kayıp verirken, zaman 12 puan birden kazanan Beşiktaş'ın lehine işlemeye başlamıştır! Bu "altın" süreçte Denizli'nin, hata ve yanlış yapma lüksü kalmamıştır.