Altın Çağı'na bir mevsimlik ara Chelsea'ye İngiltere'de Deep Blue derler. "Derin mavi..." O derinlikte boğulmamak herkesin harcı değildir. Biz 4. dakikada golü yerken, defansımızda herkes kendi dünyasının derinliğindeydi belki.
***
Daha maçın başında "yarası kudurmuş" bir Chelsea vardı sahada. Kurulmuş robotlar, sahanın her yerinde, ikili mücadelelerde ayaklarıyla da yumruk atıyordu sanki. Chelsea'nin Alex'e duyduğu saygının bedeliydi (!), ona yapılan sert hareketler. Daha maçın başında Alman Ballack'ın yaptığı edepsizliğe göz kırpan Alman hakemin, Alex'in imha edilmesindeki rolü büyüktü.
***
Deivid beklenen oyunundan uzaktı, Kazım etkisizdi. Özellikle ilk çeyrekte, Chelsea'nin hızlı çıkışlarını, ama buna karşılık Fenerbahçe ataklarında, "tam kadroyla" defansa geçtikleri gördük. Semih'in sırtı dönük oyunundan vazgeçip, orta alandan sürpriz golcü kimliğine soyunduğu dakikalar, karşı kaleyi yokladığımız dakikalardı. Muhteşem bir Lugano vardı sahada. Hayati müdahalelerde bulundu, topu kullanmakta da ustaydı. Fenerbahçe formasıyla, en iyi maçını çıkardı. Karşısında hayvani güçler vardı da, her birini alt etti. İlk yarıdaki kafa vuruşu gol olmalıydı... Edu, Gökhan Gönül ve Volkan'ı da tırnak içine almalıyım.
***
Yoo, inatla üzerinde duracağım. Çünkü sinsi bir hakem vardı sahada. Devid'e Makalele'nin yaptığı sarı kartlık hareketi geçiştiren, ardından Alex'e ceza alanı önünde yapılan net faulü vermeyen o kişiliksiz adamı görünce, "Bu adam sahibinin sesi" dedim. "Adaletin hiç kimsesi."
***
İlk yarıda, ikinci yarının planlarını yaptığı her halinden belli olan Fenerbahçe'nin, ikinci yarıdaki oyunu, turu hak edecek kadar etkiliydi. Chelsea'yi "korkularına gelin eden" bir takım vardı sahada. Zico'nun hamleleri ustaydı. Bütün futbolcuların, kanıyla yarışıyordu damarları... 82. dakikada Uğur Boral ve Kazım'ın vuruşlarında olması gereken olmadı da, Lampard olmazı olur yaptı.
***
Dün gece, Fenerbahçeli futbolcuların alın terinde, bütün tarihleri altüst edecek bir destan gizliydi de... Koca bir devi esir edecek kadar büyüyen bir takımın talihi yoktu. Hiç önemli değil. Fenerbahçe "Altın Çağı"na bir mevsimlik ara verdi.. Arkası gelecek yıl! Merak etmeyin, sayılı günler çabuk geçer.