Kurtar'ın hediyesi Eğer Kurtar akıllı olabilseydi, Servet, Galatasaray'ı kurtaran değil, hezimete uğratan adam olurdu Bir tek Emre ile ayakta duran Galatasaray defansının üstüne gideceğine 1-1'e razı olup, takımı geri çekti
Servet'i ayıralım mı bu bölümden? Son dönemde müthiş bir mücadele ortaya koyuyor. Denizli karşısında attığı kafa golüyle galibiyeti Galatasaray'a getirdi. Hiçbir şeyi ayırmayalım. Galatasaray bitmiş. Galatasaray'ı kurtaran adam değil, Galatasaray'ı hezimete uğratan adam olurdu. Eğer Güvenç Kurtar akıllı olabilseydi son 15 dakikada... Benim fevkalade hocam Ahmet Akcan forvete top gitmediğinin farkında değil, Galatasaray'ın gol atamayışını forvet eksikliğine yorup, 3. forvet Serkan Çalık'ı sokuyor, 4. forvet Nonda'yı sokuyor. Geriden adam çıktığı için top götüren adam kalmıyor. Servet'i de sol açığa koyuyor. Galatasaray savunmasında adam yok ve o Güvenç Kurtar takımı geriye çekti. Bir tek Emre ile ayakta duran Galatasaray savunmasının üstüne 5 kişi ile yüklenip ve maçı da 3-1, 4-1 kazanacağına, 1-1'e razı olup takımı savunmaya çekti. Servet'in eli cebinde rahat rahat oynamasına izin verdi. Servet de golü attı. Güvenç'in adamları armut toplamasalar Galatasaray savunmasından Servet oralara gidebilir mi? Haddine mi düşmüş!.. Galatasaray'a maçı kazandıran adam Güvenç Kurtar'dır. Arkadan da o akıl almaz hatayı yapan Souleymanou. O ana kadar da çok iyi oynuyordu Souleymanou. Souleymanou'nun yaşadığı talihsizlik. Her kalecinin başına gelebilecek talihsiz bir an. Kötü kaleci olduğundan falan değil. Talihsiz bir andı ama o talihsiz anda Servet'in orada olmasının sebebi Kurtar'dır. Yoksa maç 3- 1, 4-1 Denizli'nin lehine biterdi.
EN İYİSİ KEZMAN'DI Fenerbahçe'nin Kasımpaşa'yı yendiği maçın ardından en çok konuşulansonradan girip oyunu değiştiren Semih'ti. Attığı golün ardından yedek kulübesine oturup Zico'ya mesaj da verdi. Semih Fenerbahçe'nin futboluyla ilgili neler söyleyeceksiniz? Maçın en iyi oyuncusu Kezman'dı. Fenerbahçe yorumcuları ya futboldan anlamıyorlar, ya maçı seyretmiyorlar ya da birbirlerinin beynini yıkıyorlar. Semih girene kadar Kezman'ın 9 şutu var. Fener'in kaleyi tutan 10 şutundan 5'i Kezman'ın. Onlar gol olsa ne olacaktı? 4 tanesi gol olsa, 3 tanesi gol olsa ne olacaktı? Ne yazacaklardı o arkadaşlarım. Aynı futbol, aynı oyun. Bunlar palavra. Oradan öte şu: Kasımpaşa'nın savunması tam bir tayyare... Bu savunmanın önüne ikinci forveti koyduğu andan itibaren, ister Hıncal olsun, ister Bülent olsun, ister sarı çizmeli Mehmet Ağa olsun, o savunmanın dağılacağı belli. Niye 2. forveti oyuna sokmakta gecikti. Niye oyuna çift forvetle başlamadı? Aslında Zico'ya sorulması gereken bu!.. Yoksa bunun Semih'le alakası yok.
MUZO TELAŞLANDI Maç oynanırken bizim hasta Fenerli Muzo telaşlanıyordu. "Hiç merak etme, şimdi Semih'i oyunu alacak. Zico'nun klasik değişikliğidir... İşler sıkışınca Selçuk'u çıkarır Semih'i ekler takıma. Semih'i oyuna aldığı andan itibaren çift forvetle bu savunmayı dağıtırlar. Hiç merak etme" dedim. Nitekim dağıttılar. Muzo bana döndü, "Fenerbahçe'nin golü geliyor" dedi, "Merak etme arkasından 3. golü de gelecek. Çünkü Kasımpaşa'nın direnci kırılınca bu savunmanın ayakta kalacak hali kalmaz" dedim. Nitekim son 5 dakika içinde attılar 2. golü. 3. golü de o 5 dakikaya sıkıştırdılar.