Asla affetmem Hıncal Uluç'a yapılacak en büyük hakaret bir yazısının belli bir ticari amaca yönelik olduğunu ima etmek. Ben 50 yılımı verdim Hıncal adına Bir gazeteci kalemini, ruhunu böyle satabilir mi! Kazım çok ayıp etti. Benden af dilemezse ve gazetede yazmazsa Kazım'ı hayatta affetmem
Şnsal Büyüka, maç yayınlarıyla ilgili eleştirilerinize "Cehenemden başka gidecek yeri yok" şeklinde sert bir yanıt verdi. Ardından Kazım Kanat, "Hedef Lig TV'yi karalamak, D-Smart'ın önünü açmak" yorumu yaparak sizi hedef aldı. Böyle bir hedefiniz var mı ve Büyüka'nın yanıtı için ne söyleyeceksiniz? Şansal benim yaptığım eleştirilere cevap veremediği için onları söylemiş.
Tahmin ediyorum onları söylediğine üzülmüştür. Öfke ile söylenmiş sözler. Şansal'ın sözleri değil onlar. Şansal benim çok uzun süredir arkadaşım. Yakından tanıdığım birisi. Tepesi atmış, şekeri yükselmiş, aklına geleni söylemiş. Benim yaptığım yayın eleştirilerine hiçbir cevap yok sözlerinin içinde. Kazım çok ayıp etti. Kazım gelip benden af dilemezse ve yazılı olarak gazetede yazmazsa ben Kazım'ı hayatta affetmem. Hıncal Uluç'a yapılacak en büyük hakaret, herhangi bir yazısının belli bir ticari amacı yönelik olduğunu ima etmek. İddia da değil, ima edeni affetmedim. Ben 50 yılımı verdim Hıncal adına. Ona gölge düşürmeye kimsenin hakkı yok, o ağzı yırtarım ben. 50 yıl var o Hıncal isminin arkasında... Arkamda kalacak tek şeyim de odur benim. Başka bir şeyim de yok. Bir tarafta Aydın Doğan'ın DSmart'ı, bir tarafta Karamehmet'in Digiturk'ü; ben Ferit Şahenk'in NTV'sinde Karamehmet'in kuruluşunu karalayıp, Aydın Doğan'a yer açıyorum ha!.. Bu ne aşağılık bir iş. Bir gazeteci ruhunu, kalemini böyle satabilir mi? Kazım Kanat benim bunu satabileceğimi düşünmüş ve yazmış!.. Mesele Digiturk'ü karalayıp, D-Smart'a yol açmak. Vay anasını!..
KENDİNİ KAYBETMİŞ Digiturk, Karamehmet'in. Show TV kimin: Karamehmet'in... İki tane yazıyla Show TV'nin programını göklere çıkaran kim? Acun'un programını... Hıncal... Benim ne kadar çok tarafta bezim var!.. Öyle yazıyorum Karamehmet'i, böyle yazıyorum Aydın Doğan'ı... Oh... Ne güzel ya!.. Kazım beni en iyi tanıması gereken adamlardan bir tanesi... "Ağabey" dediği, "Usta" dediği bir adam, bu kadar aşağılık ise bu odadan içeriye niye giriyor? Beni görünce boynuma nasıl sarılıyor? Yüzüme tükürmesi lazım!.. "Seninle aynı gazetede çalışmaya utanıyorum ama ne yapalım!.. Ekmek parası..." demesi lazım. Benim bu kadar aşağılık birisi olduğumu düşünebileceksin ve benimle aynı çatının altında "Ağabey", "Usta" diyerek çalışmaya devam edeceksin. Böyle bir şey olmaz. Aynen Şansal gibi Kazım'ın da kendini kaybettiği bir anda o satırları yazdığını düşünüyorum. Ve öyle yazıldığını da bana da okurlarına da anlatması lazım... 'Hıncal ağabey bu değil, sakın ha!..' İnanamadım... Hakikaten inanamadım...
PARA MI ALDIM? Şansal, "Canın cehenmeme" desin hiç itirazım yok ama Kazım diyor ki "Mesele açık, D-Smart'ın yolunu açmak." Hıncal Uluç'un meselesine bak. Vay anasını ya!.. Ne karşılığı yapıyorum, Kazım bunu söylesin bakalım... Bunu yapıyorsam, bir sebebim olması, bir beklentim olması lazım. Nedir o beklenti!.. İş mi bekliyorum, ben!.. Para mı aldım? Aydın Doğan beni satın mı aldı? 'Hıncal şu işi hallet. Yayınları Digiturk'ten koparalım' diye... Hıncal Uluç'un D-Smart'ı yöneten herhangi birisiyle, şimdiye kadar D-Smart kurulduğundan beri şurada görüşüp, kahve içtiğini söylesin Kazım... Her şeyi bırak. Hadi 'hatır için yazdım' diyelim. Digiturk'ün en has adamları, her gün evimde. En iyi arkadaşlarım benim. Ve Kazım'ın yazısı çıktığı gün ben Digiturk binasındayım. Digiturk'ün genel müdürü ve Şansal'ın yardımcısıyla yemek yiyorduk. 'Yayınlar nasıl düzeltilir' diye görüşlerimi açıklamak üzere. Digiturk'ü karalayıp, D-Smart'ın yolunu açmak isteyen adamı Digiturk'ün genel müdürü davet eder mi odasına? O adam gidip 'Şöyle şöyle yapmalısınız' diye fikrini anlatır mı? Bana ne D-Smart'tan, banane Digiturk'ten... Ben evimde oturup maç seyretmek isteyen bir vatandaşım ve bu yayının en iyi yapılmasını istiyorum. Teleon bu yayınları yaparken, Teleon'u eleştiriyordum. atv yapsa atv'yi, Kanal D yapsa Kanal D'yi eleştiririm. Banane... Ben ekrana bakarım. Maç yayıncılığını iyi yapacaksınız arkadaş... Para kazanma hırslarınıza alet etmeyeceksiniz. Çağ dışı yayıncılık yapmayacaksınız. Yayıncılık gelişiyor, gelişmeleri takip edeceksiniz, uygulayacaksınız. Ben 'Amerika'yı yeniden keşfedin' de demiyorum. Aç bak. El oğlu nasıl yayınlıyorsa öyle yayınla. Ben bu savaşı, kendi televizyonum dahil herkesle yaptım. Desin ki Kazım, 'Hayır, şununla yapmadın, şunu eleştirmedin.' En ağır eleştirileri atv'ye yaptım ben. Sabah gazetesi milyon dolar zarardayken, bu çatının altında kazanan tek kurum atv'yken, yani benim maaşımı fiilen atv öderken, atv'yi eleştirdim. Ve Turgay Ciner, o atv'nin patronu, odama girdi, "Eline sağlık Hıncal ağabey. Böyle yazmaya devam et" dedi. Kazım'ın yaptığına bak. "Patron devam et" diyor bana, 'Maaşını o beğenmediğin atv ödüyor' deme hakkına sahipken, "Hıncal ağabey devam et" diyor. Bana "Usta" diyen Kazım da "Hıncal Uluç, D-Smart'ın yolunu açmak için Digiturk'ü karalıyor" diyor!.. İşe bak...