Cinayet gibi Maç öncesi "Galatasaray rahat kazanır ama Kalli öyle bir müdahale yapar ki iyi oynayan takımın canına okur" dedim ve 60. dakikada dediğimi yaptı
Hakan'ı oyundan almak cinayet, Arda'yı oyundan almak cinayet, Serkan'ı oyundan almak cinayet. 10 kişilik Fener'den korkup savunma adamı aldı
'Hocam, Hakan, Arda, Serkan oyundan çıkar mı? Çıkarırsan ben burayı terk ediyorum" demiyorsa Ahmet ne işe yarar? Bir insan ismini bu kadar düşürür mü?
Derbi öncesi Fenerbahçe, maçın favorisi olarak gösteriliyordu ancak iyi oynayan taraf Galatasaray'dı. Bu fark nereden kaynaklandı? Kim favori gösteriyordu? Kamuoyuda böyle bir genel kanı vardı. Ben göstermiyordum.
Maçtan önce bana Ortaköy'de yoldan geçenler, öğleden sonra maçı izlemek üzere evime gelenler hep aynı şeyi sordu: "Bugün ne olur?" Hepsine verdiğim cevap şu: "Sahanın kenarında ben olsaydım, Galatasaray'ın kazanacağına iddiaya girerdim. Galatasaray'ın elinde öyle bir güçlü kadro var ki neredeyse bir takım kadar eksiği olmasına rağmen geri kalan 11'le Fenerbahçe'yi yenecek güçte. Yani Galatasaray iki takımla çıkar, ikisi de Fenerbahçe karşısında favoridir. Böyle bir kadro var ama Kalli ve bu yönetim piç etti, perişan etti, darmadağın etti takımı. Dostluğu arkadaşlığı, kardeşliği bitirdi, insanları birbirine düşürdü ve bugün de Kalli öyle gariplikler yapabilir ki Galatasaray çok rahat kazanacağı maçı kaybedebilir. "Ben kenarda olsam kazanırım" derken, 'Ben Kalli'den daha iyi yönetirim' demek istemiyorum. Ben kenarda olsam, Galatasaray'ı kendi haline bırakırım, o çocuklar kendi halinde oynar, yenerler ama Kalli öyle bir müdahalede bulunur ki iyi oynayan takımın canına okur." Ve Kalli dediğimi, maçın 60. dakikasında yaptı! Kendisine teşekkür ederim beni mahcup etmediği için!.. Biz maçı kalabalık bir şekilde izledik. Kenarda Ayhan ısınırken, 'Kim çıkacak' diye bir tartışma başladı. Kimsenin ağzından tek isim çıkmıyor. Değişmesi gereken oyuncu yok, Ayhan niye girecek? Dedim ki "Bir tek iyi oynamasına rağmen Barış'ı oyundan alıp, aşağı yukarı aynı yerin oyuncusu Ayhan'ı orada deneyebilir, o kadar." Hakan Şükür oyundan alındı.
SOBOTE ETMEYE GELMİŞ A- Bu adam maçı seyretmiyor. B- Bu adam maçı anlamıyor. C- Bu adam Hakan'a düşman onu yok etmeye uğraşıyor. D- Hepsi. Yani o sırada birisi Zico'ya, 'Ayhan'ı sok, birini çıkar ve sen kurtar maçı' diye sorsaydı, Zico, Hakan'ı seçerdi. Ayhan'ı Orkun'un yerine sokmaz, o kadar saçmalayamazdı!.. Hakan çıktıktan sonra Fenerbahçe savunması rahatladı. İnanılır gibi değil. Sanki Galatasaray'ı sabote etmeye geldi Kalli. Sanki Aziz Yıldırım, 'Galatasaray'da muhteşem bir kadro var. Aman hocam, gel bunları darmadığın et. Dile benden ne dilersen' dedi ve Feldkamp da bunları yaptı. Maç kazanamaz hale getirdi. Düşünebiliyor musunuz, Fenerbahçe 10 kişi oynarken Hakan yok sahada. Fenerbahçe 10 kişi oynarken, stoperi atılmış, Kalli'nin yaptığı değişikliklere bak; oyundan Arda'yı alıyor, oyundan Serkan'ı alıyor ve yerlerine savunma adamı koyuyor. 10 kişilik Fenerbahçe'den hücum adamlarını çıkarıp, savunma adamları koyacak kadar korkuyor! Galatasaray geçen sene de bu sene de 90'da, 92'de goller atarak, maç kazandı. 10 kişi oynarken Fenerbahçe, Arda'yı son saniye kadar tutacaksın. 'Koşmuyor' denilen Arda, maçın en çok koşan adamı, ayakta. Artık kondisyonu da yetiyor. O Arda'yı oyundan almak cinayet, Serkan'ı oyundan almak cinayet, o Hakan'ı oyundan almak cinayet. Davutpaşa'da patlayan bombayı, Galatasaray'da patlatıyor adam. Bu nasıl hocadır!..
ADNAN POLAT İSTİYOR O yanındaki Ahmet Akcan ne işe yarar? 'Hoca sen çıldırdın mı' deyip araya girmiyorsa eğer, "Bu Arda, bu Serkan oyundan çıkar mı? Çıkarırsan ben burayı terk edip gidiyorum" demiyorsa o Ahmet ne işe yarar? 'Üç kuruş kazanacak' diye insan ismini bu kadar düşürür mü? Mustafa Denizli ile beraber yaşadı. Mustafa'nın Derwall'e nasıl kafa tuttuğunu görmedi mi? Niye bugün Mustafa Denizli efsane de Ahmet Akcan, 'Tercüman Ahmet'; işte bu yüzden... Farkında değil. Kariyeri bitiyor artık, antrenörlük hayatının sonuna geliyor, eksiğinin ne olduğunu görmüyor Ahmet Akcan! Şu değişikliklere itiraz etmeyen adamın Galatasaray'da antrenör olmaya hakkı yoktur ama Kalli de bu değil. Kalli'yi de bu hale getiren Adnan Polat. Kafasındaki Hakan Şükür'ü yok etmek saplantısını Kalli'nin kafasına sokan kişi. 'Unutulmuş, bitmiş bir teknik direktörken Adnan Polat beni hatırladı, yine Galatasaray gibi Avrupa'da çok bilinen bir takımın başına getirdi, bana dönüş imkânı verdi' deyip medyunu şükran Adnan Polat'a... Onun için de Adnan Polat, "Hakan'ı yok edeceksin" deyince Kalli de bunu uygulamaya koydu. Ondan sonra da sapıtma başlıyor. Yani bu Galatasaray kongresinin, Özhan'ı, Adnanlar'ı ve Kalli'yi temizlemesi lazım ama bu kongreden de hiçbir halt çıkmaz. Bu kongrenin olup bitenlerle alakası yok. Radyodan bir arkadaş, "Derbideki sonuç, kongreye yansır mı?" diye sordu. Galatasaray 6-0 yenilseydi, ikinci bir 6 Kasım olayı yaşansaydı değişmezdi. Galatasaray 7-0 yense, 6-0'ın rövanşını alsa yine değişmezdi. O kongreye giden adamlar sabit fikirle oy veriyorlar. Onun için ben Galatasaray kongresinden istifa ettim. "Bu kongrede üye olmak bana daha fazla onur kazandırmıyor" dedim. Bıraktım Galatasaray üyeliğimi... Dünyanın en zor üye olunan kulüplerinden birisidir Galatasaray. Sovyet Komünist Partisi'ne üye olmak daha kolay Galatasaray'a üye olmaktan. O üyeliği bıraktım ben. Neden? "O gözü kapalı, fikri sabit oy verenlerin arasında ben olamam" dedim. Bu nedenle kongreden de ümit yok.
Servisi
