Benim de bir katkım olsun Birçok yıldızı daha kimseler tanımadan kamuoyuna sundum. Cardozo, Carrioca, Riera, Boghossian, Moreno sadece birkaçı. İddaacılar için yaptığım 'Alt-üst kime oynanmalı?' araştırmamı ise umarım beğenirsiniz...
Defalarca yazdım ama o kadar çok mail geldi ki bu konuda, bir kez daha yazıyorum bazı gerçekleri. Ben Fotomaç'ta yazdığım sürece çok çok az sayıda oyuncuyu, hemen hemen kimse tanımazken ve fiyatları çok düşükken önerdim. Yüzlerce oyuncu yazıp, içlerinden biri tutarsa "Gördünüz mü?" demedim hiç. İşte onların listesi:
OSCARCARDOZO: 1 milyon dolar civarı iken önermiştim, şimdi 15 -20 milyon dolar, Benfica'da.
CARRİOCA: Ön libero, 20 yaşında 1 milyon 200.000 dolar civarında önermiştim, Gremio'da oynuyordu, 6 ay sonra Spartak Moskova 5 milyon euro civarında para ile aldı, şimdi Vasco Dö Gama'ya kiralandı. Tam alınacak zamanı.
RİERA: İspanya'da iken, gerek TV programlarımda, gerekse Fotomaç'ta çok dil döktüm takımlarımıza bu futbolcuyu alın diye, Liverpool'a gitti.
BOGHOSSİAN: Birkaç gün önce yazdım, 1 milyon euro civarında fiyatı var. Umarım onu almakta acele ederler.
MARCELOMORENO: Bolivyalı, Santrafor, 22 yaşında, Shaktar'ın futbolcu bolluğunda yer bulamadı kendine. W.Bremen'de kiralık. Türkiye liglerinde çok iş yapar. 2010 Haziran'ında kontratı bitiyor. Bakın, herkesin bilmesini istediğim, beni klasik spor yazarlarından farklı kılan özelliklerimi anlamayanlara bir daha yazayım; 1-Ben muayenehanesinde sabahtan akşama kadar, büyük bir zevkle hasta bakan bir İç Hastalıkları Uzmanıyım. Yıllardır futbolu en ince ayrıntısına kadar, kendimin hazırladığı ve bilgisayar mühendislerince programlaştırılmış analizlerle takip ederim. 2-Dünyanın her yerinde benim gibi futbolu delicesine seven, kendileri de doktor onlarca arkadaşım var. 3-Bu arkadaşlarımın bulunduğu yerlere tıp kongrelerine, ya da konferans vermeye gittiğimde, mutlaka bana en az 2- 3 maç seyredeceğim şekilde program ayarlarlar ve orada gelecekte çok iyi olma olasılığı bulunan oyuncuları seyrederim. 4- Daha sonra bu oyuncuları, gerek onların gönderdiği kasetler, gerekse tekrar gittiğimde seyretmek sureti ile takibime, devam ederim. 5-Bu şekilde bir oyuncuyu asgari 1 yıl takip ettikten, (canlı olarak), deplasman ve iç saha olmak üzere en az 4-5 maçını sahada seyrettikten sonra, eğer aklıma yatıyorsa Türk futbolu için hemen gazeteme yazarak öneririm. 6- Bu önermelerimde zerre kadar menfaat isteği yoktur. Çünkü beni asıl mesleğimden alabilecek manevi hiçbir konu yoktur. İkincisi para olarak da, şu anda Türkiye'de en fazla kazanan spor adamının 2 katını bile verseler beni mesleğimden ayırma şansları yoktur. Yıllardır bu konuda bana gelen istekleri hemen geri çevirmişimdir. 7-İşte bu nedenle bana çok nadir de olsa gelen "bu işten ne kazanmayı umuyor, birilerine mesaj mı veriyor?" şeklindeki laf ve yazılara güler geçerim. Çünkü hayatta ne tanıdığım bir yönetici vardır, ne spor yemeklerine katılmışlığım olur, ne de herhangi bir başkanla iş ilişkim. Dünyanın en bağımsız, kimseye göbek bağı olmayan rahatlığında bir adamın yazılarıdır bunlar. 8- Yukarda da gördüğünüz gibi tek amacım, menajer elinde oyuncak olan, hiçbir ciddi ve sürekli izleme ekibi olmayan kulüplerimiz ile bilgilerimi, zerre kadar maddi menfaat gözetmeksizin paylaşmaktır. 9- Sadece bu ulvi amaçla yaptığım Türk futboluna hizmetim, tüm bu anlattıklarıma rağmen hâlâ bazılarına batacaksa da, onlara cımbız almalarını önermekten başka bir şey yapamam.
SON FORM DURUMLARINA GÖRE ALT VE ÜST ADAYLARIM Kendimi ilk bölümde anlatmak zorunda kaldığım için tüm okuyucularımdan özür dilerim. Ama aşağıda size gene kendi tarzımda yazdığım bir "ALT - ÜST kime oynanmalı ?'' araştırmam var. Umarım hoşunuza gider. Takımların son 8 maçları genellikle onların form durumları hakkında daha doğru fikir verir. Çünkü dünyadaki hemen her takım ortalama 7-8 haftalık bir dönüşümle, oyun karakterlerini değiştirir, yeni bir döneme girebilirler. Örneğin Portekiz ligi Braga, ilk 4 maçından 3'ünü ÜST oynadıktan sonra, tam 10 maçtır peşpeşe ALT maçlar oynuyor. Dolayısı ile, aşağıda vereceğim örneklerde, takımların son 8 maçlarının en az 7 tanesinde ALT veya ÜST olduğuna bakarak yaptığım araştırma sonuçlarıdır. ALT ve ÜST oynarken doğru eşleştirmenin önemini unutmayın. Yani, 2 tane maçları ALT bitmiş takım bulursanız, o maçı değerlendirmeye alın. Aksi takdirde, takımların birinin maçı ALT, diğerinin ise çoğunlukla ÜST biten bir takımsa bu maçlardan uzak durmakta fayda vardır. Dikkatle inceleyin, aklınıza yatanları değerlendirin.
-ÜSTÇÜLER- BOLOGNA- (7) (Tüm maçlarında hem atıyor, hem yiyor. )
WOLFSBURG-(7) (Hem atan hem de yiyen bir takım. Sadece 0 biten Hertha maçları var. İyi bir ÜST maç çıkartmaya aday.)
PANİONİOS- (7) Son 8 maçında, hem içeride hem dışarıda gol atıyor ve yiyor, üstçüleri sevindiren bir istatislik.
-ALTÇILAR- BRAGA- (8) Son 10 maçın 7'sinde gol yemedi ve bu 10 maçın tümü ALT bitti. Zaten Portekiz ligi liderliğini de Avrupa'nın en az gol yiyen takımı olması sayesinde elde ediyorlar. "ALT PRENSİ" BİR TAKIM SİZİN ANLAYACAĞINIZ.
LAZİO-(7) Aslında belki de Avrupa'nın en mükemmel 2. alt adayı takımıdır. Son 14 maçta sadece 1 kez ÜST oldu. Son 5 maçında ise topu, topu 3 gol oldu.
AUXERRE-(7) İçerdeki sürpriz Nancy mağlubiyeti hariç, son 8 haftada maçlarında 3 golü bir arada gören olmadı.
OSASUNA-(7) Sorunları gol atamamak. Pandiani dışında silahları yok. Aynı maçta, birden fazla golü sadece A. Madrid'e atabildiler.
LOKEREN-(7) İlk haftalarda ALT takımı değildiler. Ama son 12 maçının 11 tanesi ALT bitti. Bu maçlarda ya kendisi, ya da rakip gol atamadı. Yani ya kilitleyen ya da kilitlenen takım oluyor. İdeal ALT adayı
PRESTON-(7) Aslında başlarda böyle değildi. Ama son maçlarda gol atma sıkıntısı yaşıyorlar. Bu arada, Championship'ten SWENSEA'yı da, (lig maçlarında en az gol atılan takımı) olduğu için unutmamalı ALT'çılar.
SPORTİNGLİSBON-(7) Portekiz'in ideal ALT takımlarından biridir. Özellikle içerde çok sıkıcı maçlar oynuyor.
GUİMARES-(7) Aslında tek atıp, üstüne yatmaya başlayan bir taktik geliştirdiler son zamanlarda. Son 8 maçta da Porto'dan 4 yedikleri maç hariç gol sesi pek duyulmuyor.
