Milyarlarca insanın gözdesi olan futbol, hayat gibidir. İçinde yol arkadaşlarına güven, rakibe saygıyı barındırıyor mesela. Ama futbolun bu özelliklerini öncelikle futbolcuların bilmesi gerekirken, çoğunluğu bu konuda tam bir cahil gibi davranıyor. Aksi olsa daha oyunun başında Hürriyet, Alex'e; Elyasa da Özer'e gaddarca tekme atmazdı herhalde. Tabii, futbolun güzel olan bir yanı da değişik karakterde futbolcuyu aynı amaç için etle tırnak haline getirmesidir. Ancak, böyle bir görüntünün gerçekleşmesi için her futbolcunun 'topsuz oyun'un önemini bilmesi ve bu bilinçle davranması lazım. Sanırım F.Bahçe başta olmak üzere takımlarımızın ana sorunlarından biri de budur. Çünkü genellikle bu bilinçten yoksun olarak oynuyorlar. Dolayısıyla 26. dakikada golün pasını veren Gökhan ve Alex'in gol öncesi topsuz koşularının altını çizmem gerekiyor.
Hoca da sorumlu elbette Bu da en yetenekliler dahil, futbolcularımızın büyük bölümünün temel bilgilerden yoksun olduğunu gösteriyor. Handikabın böylesi de yetenek ve kapasitenin karşılığı olan performansın 'kelepçesi' haline geliyor elbette. Aslında (Alex, Özer ve Baroni hariç) F.Bahçeli futbolcuların nasıl 'kelepçelendiğini' açıklamak öyle kolay değil bu sezon. Son dört deplasmanda tek gol atamayan Ankaragücü 2 gol atıyor Kadıköy'de. Yani bu kadar kaliteli futbolcudan oluşmuş bir kadro eğer haftalarca kapasitesini inkar ediyorsa sorun sadece futbolcularda değil, aksine asıl sorumluluk F.Bahçe yönetiminde ve teknik direktördedir. Bildiğiniz gibi başarı ve başarısızlıkta yönetim ve teknik direktör payının en az yüzde 40 olduğunu savunanlardanım. Çünkü Özer'in forma şansı bulmakta zorlandığı, La Liga'nın gol kralı Güiza'nın 'öksüz'leri oynadığı ve Carlos kalitesi ve yaşındaki bir futbolcunun bile panik yaşadığı bir kadronun bu dramatik halini getirip sadece futbolculara bağlamak, gerçeği anlatmaya yetmez bence...