Galibiyetleriyle milyonlara yaşam sevinci veren Fenerbahçe, belli ki yeniden duraklama ve gerileme devrine girdi. Ligdeki kaderi ve şansı, rakipleriyle arasındaki puan farkını açabileceği bir dönemde Fenerbahçe'nin bu kadar sorumsuz bir futbol oynaması bütün Fenerbahçelilere verilecek en kötü bir bayram hediyesi olsa gerek. Kasımpaşa kendinden beklenen futbolun çok üzerinde bir takım oyunu oynayarak hak ettiği bir başarıyı elde etti. "Bravo Yılmaz hoca" dedirtecek bir oyun planıyla, kendilerini aldıkları yüksek ücretlerden dolayı yetenekli zanneden Fenerbahçeli oyunculara hayatlarının dersini vererek yeteneğin ne olduğunu gösterdiler. Sahada oynayan iki takımdan Fenerbahçe'nin formasından başka hiçbir büyüklüğü yoktu. Daum'un çift forvetli oyun planı Fenerbahçe'ye maalesef ki gol getiremedi.
Volkan halı sahada gibi Maçın ilk 50 saniyesinde yenilen gol, kaleci Volkan'ın Fenerbahçe'nin sanki halı sahada maça çıkmış bir görüntüde olduğunun ilk işaretiydi. Milli Takım'ın başında hocası olsa neredeyse ligin emektar golcüsü Cenk İşler'i genç yetenek diye kadroya alırdı. Yılmaz Vural belki ilk defa Fenerbahçe karşısında farklı galip geleceği bir müsabakayı 3-1 gibi bir skorla bitirdiği için inanın ki çok üzülmüştür. Özellikle ikinci yarıda Kasımpaşa zaman zaman tek kale oynadı ve çok da yakaladığı gollük pozisyonları kaçırdı. Fenerbahçe'nin hiçbir tedbir almaması ve Daum'un boş olan tribünler yerine oyunu seyretmesi Fenerbahçe'nin geleceği açısından tehlikeli gözüküyor. Fenerbahçe'nin bir türlü takım olamaması, mental açıdan hazırlıklı bulunmaması şampiyonluk için iddialı bir takımın bu kadar hırssız ve iddiasız olması ve bazı futbolcuların ocak ayında sorunlu hale gelmesi Fenerbahçe yönetiminin üç yıllık şampiyonluk planları için başlarını ağrıtacaktır.