Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi öncesinde Almanya bahis şirketlerinin futbol maçlarında sporcular, teknik adamlar, hakemler ve yöneticilerin iştirakleriyle hileli müsabakalar organize etmeleri gündemlere bomba gibi düştü. Yıllardır bilinen fakat üstüne gidilmeyip su yüzüne çıkartılması istenmeyen gerçekler Alman hukuk sisteminin yasal dinlemelerine takılınca, UEFA'nın da duygularının nihayet harekete geçmesi sağlanmış oldu. Arnavutluk'ta, Romanya'da Bulgaristan'da, İtalya'da ve Sırbistan'da sık sık duyduğumuz hileli bahis organizasyonları, Rusya ve Güney Amerika ülkelerinde sanki hiç olmuyormuş gibi zannetsek de gerçeğin ne olduğu yakında ortaya çıkacaktır. Eskiden delil yetersizliği nedeniyle dile pek getirilmeyen Yugoslav ve Macar menşeili şikeler, belli bazı isimlerin ülkemizde deşifre olmasıyla ispatlanmıştı. Bunları artık Türk kamuoyu ve medyası da bugün rahatlıkla konuşabiliyor. Şimdilik cesaret sınırlarımız maalesef buraya kadar. İleride Brezilyalı, Arjantinli ve Afrikalı çürük elmaları da temiz futbolun şerefi adına inşallah medyamız da kamuoyumuz da konuşmayı becerebilir.
Federasyon göreve Arkadaşlar, kafam çok karışık. Kusura bakmayın ama midem yine kalktı. Bochum Mahkemesi kaynaklı haberlerde Türkiye Süper Ligi de bu işlere bulaşmış. Ve milli futbolcularımızın bazılarının isimlerinin bu çirkin organizasyonda geçmesi insana her şeyi düşündürüyor. Bugün oynanacak güzelim derbide "Acaba bu isimlerden kimler var?" sorusu akıllara gelmez mi? Şaibesiz ve temiz bir maç izlemek isteyen futbolseverler, bu pislikler temizlenene kadar hep şüphe içinde kalmayacak mıyız? Futbol Federasyonumuz konuya derhal müdahale etmelidir. "Bizim çocuklar yapmaz" mantığıyla hareket edenlerin sadece kendi saltanatlarını korumak istedikleri artık görülmelidir. Haydi Şenes Erzik ve Mahmut Özgener başkanlar, görelim sizleri. Yıllardır bunları dile getirdik diye bize "Vatan haini" diyenlere temiz futbolun nasıl olacağını gösterin de adaletinizi ve vicdanınızı öğrenelim.