G.Saray'ın Rijkaard'ın 4-3-3'üne uyum sağlaması için göbekteki üçlünün her maçta sıfır hatayla oynaması gerekir. Dün kim vardı? Barış, Mehmet Topal, Ayhan. Barış saldırgandı, Mehmet Topal temkinli, Ayhan ise maç boyunca inanılmaz dağınık oynadı. Pas hataları yaptı oyuna hiç konsantre olamadı. Şimdi diyeceksiniz ki ilk golün asistini Ayhan yapmadı mı? Zaten onun için sahada değil mi! Bunu yaptığı için de bırakında onu övmeyelim artık. Diyarbakırspor'un maça hırslı başlaması son derece normaldi. Kaybedecekleri bir şey yoktu. Tüm gücünü de 20 dakikada tüketti. O sürece bir gol bile sıkıştırdı. G.Saray zaten her hafta rakip takımdan bir yıldız yaratıyor dün gecenin yıldızı da Diyarbakırsporlu Tazemeta'ydı. İlk 20 dakikada G.Saray, Diyarbakır kalesinin yüzünü göremedi. Diyarbakır ayağa paslar, Mendoza ve Tazemeta ikilisinin etkili bindirmeleri ve Celaleddin'in etkili ara pasları ile zor anlar yaşattı Cimbom defansına.
Maça damgasını vurdu Mendoza'nın golü de zaten sürpriz değildi. O süreçte biri mutlaka atacaktı çünkü. G.Saray'ın orta sahası dağılmış, defansı panikteydi. Mendoza attı, G.Saray uyandı. Hakem Özkalfa, Tolga'nın ceza sahası içinde Barış'ı biçmesini nasıl görmedi şaşmamak elde değil. Sonrasında Sabri'nin akıllı şık golü maçın G.Saray'a döneceğinin işaretiydi. İlk yarıda sahada gezinen Arda maça damgasını vurdu. Akıllı pasları ve ikinci yarının başında attığı golle takımını da öne geçirdi. Biz Rijkaard'dan Ayhan-Elano değişimini beklerken Barış ile Şener arasında ilk yarıda başlayan çekişme ikinci yarıda Barış'ın kırmızı kart görmesiyle son bulunca, Rijkaard'ın da muhtemelen planları da bozuldu. Nonda'nın çıkıp Linderoth'un girişi mevcut skoru koruma adına bir önlemdi. Diyarbakır'da üç puana Arda ve Sabri gibi altyapı kökenli iki futbolcunun imza atması ise ayrı bir değer olarak göze battı.