Rijkaard'ın dün geceki sürprizi Keita ile Hakan Balta'yı kulübeye çekip Caner'le oyuna başlamasıydı. Maç öncesinde G.Saray'ın üzerinde inanılmaz bir baskı vardı. G.Saray düşeş atacak mı? Yani 6'da 6 yapacak mıydı? Önceki 5 maçını da yitiren Kasımpaşa ise yeni hocaları Yılmaz Vural yönetiminde bir mucizeye imza atmak için sahaya çıkmıştı. İlk 45'te G.Saray'ın yıldızlarını tanımak zordu. Kewell, Elano, Arda, Sabri ve ilk 11'de forma şansı yakalayan Caner çok kötüydü. Hele Caner inanılmaz top kayıpları yaşadı, pozisyon alamadı ondaki bu aksaklık defans kurgusunu da bozdu. Sabri'nin gereksiz geri pasında Franco'nun topu elle alması onun tecrübesine yakışmadı. G.Saray'ın bu dağınıklığını fırsat bilen Kasımpaşa ilk yarı boyunca akıllı paslarla yüklendi. Kasımpaşa'yı öne geçiren Moritz'in golü akıllıcaydı. Ama onun öncesinde Elano'nun vuruşunda kaleciyi geçen topa Ali Güneş'in uçarak elle çıkarmasına korner kararı veren İlker Meral'i gönülden kutluyorum. Pozizyona bu kadar yakın olmasına rağmen doğru karar verememesi şaka gibiydi. Ali Güneş'e kırmızı göstermeli, G.Saray da penaltı kullanmalıydı. Meral'e bundan sonra maçlara gözlükle çıkmasını öneriyorum.
Gol kaçırma yarışı Rijkaard, Nonda ve Keita değişikliği ile ikinci yarıya başladı. Yerinde bir hamleydi zaten G.Saray'ın pozisyonlarının artmasıyla da değişiklik fark edildi. Hakem Meral gole giden Kewell'ı yaka paça indiren Ali Güneş'e kırmızı yerine sarı kart gösterince şaşkınlığımız bir kez daha arttı. G.Saray atakları arttıkça Kasımpaşa defansı açıklar vermeye başladı, Nonda'nın beraberlik golü oyunun temposunu daha da artırdı. Hakem Meral'in bu dönemdeki hatalı kararları iki takımın futbolcularını da delirtecek cinstendi. Son 15 dakikada G.Saray, Arda Kewell ile gol kaçırma yarışına girmişti. Ama son dakikada ve uzatmada Nonda'nın iki golü ve toplamda attığı üç gol G.Saray'a 6'da 6 galibiyetle rekoru da getirdi.