Galatasaray garip Ankaragücü yenilgisinden zihnen iyi toparlanmış. Servet-Gökhan Zan ikilisi kim ne derse desin daha iyi anlaşıyor. Mustafa Sarp-Ayhan ikilisi için de geçerli. Dün gece yenen 3 gole bakmayın, G.Saray takım olarak oyundan düşünce komik goller yiyebiliyor. Ama G.Saray'da sakatlık yaşanmaz ve futbolcular mevkilerinde oynarsa takım oyunu adına güzel hareketler izliyoruz. Sabri'yi kimse küçümsemesin, olağanüstü bir yetenek değil ama oyuna canını katıyor. Trabzon önünde ilk yarıda kazanılan iki gol G.Saray'da futbolcuların eski isteklerinin yerine geldiği yönünde mesajlar veriyordu. G.Saray'ın Kewell ile gelen ilk golü gecenin de güzel geçeceğinin mesajıydı sanki. Trabzon, Tayfun'la golü bulup soyunma odalarına umutlu girmeyi başardı. G.Saray top kendinde olduğu zaman bir de skor olarak üstünse iyi bindirmeler yapıyor. Ama yenilen bir gol takımı dağıtmaya yetiyor. Rijkaard buna acil olarak çözüm bulmak zorunda.
Kadıköy öncesi moral Ankaragücü karşısında son 7 dakikada yenilen 3 gol ve dün gece Trabzon'un basit gollerine engel olamayışı G.Saray'ın bu yöndeki zaafını ayna gibi ortaya çıkardı. Baros, geçen yılki gibi değil. Topu ayağına bekliyor bire bir mücadelelerde ise yok. Mücadeleye girmiyor ya da giremiyor. Rijkaard, Trabzonspor'un skoru 2-2'ye taşıdığı dakikalarda önemli bir değişiklik yaptı. Kewell'ı Barış ile değiştirdi. Bu yorulan orta alan için taze kan gibiydi. Durup durup oynayan ve özellikle ikinci yarıda hep rakibini sahasında kabul etmek zorunda kalan G.Saray, Baros ve Arda ile iki dakikada iki gol daha bulunca yeniden skor avantajına sahip oldu. Bir de Rijkaard'ın şu Nonda takıntısına anlam veremiyorum. Baros'un yokları oynadığı süreçte pekala Nonda oyuna girebilir skor adına olumlu yönde katkısı olabilir. Sonuçta Fenerbahçe'nin yenildiği haftada Trabzon önünde alınan 3 puanı da hafta sonunda oynanacak derbi öncesinde küçümsememek gerekir.