Artık ne oluyorsa oluyor, Galatasaraylı futbolcular, hatta teknik kadro ve yöneticiler Kadıköy'de gözüne araba farı gelmiş tavşan gibi kalakalıyor. Kilitleniyorlar. Rijkaard'ın kondisyoneri Albert Roca Pujol aynı zamanda bir psikolog. Ama bu da fayda etmedi. O da takımı hatta belki de kendini hazırlayamadı. Ne Arda, ne de Keita ağır stresi kaldıramadı. Keita'nın zaten bir arızası vardı. Kasımpaşa maçında da kendisine sarılan Sancak'a yumruğunu sallamış ama tutturamamıştı. Bu kez Carlos'un tam gözünün üstüne yapıştırdı. Tamam, hakem faul düdüğünü erken çalsa bunların hiçbiri olmayacak filan ama Keita'nın yaptığı da en hafifinden ahmaklık. Arda'nın durumu ise daha derin. Keita gibi içgüdüsel değil tepkileri. Bu yüzden de daha tehlikeli. Cristian'ın üzerine yürümesi, Fenerbahçeli futbolcu topluluğunun ortasında tek başına kalıp kafasına vurulması vs, bunlar Arda düzeyinde bir futbolcuya, hele hele Galatasaray kaptanına yakışan şeyler değil. Hadi Metin Oktay'ı bilmiyorsun, bari Hakan Şükür'ü örnek al Arda. Sesini yükseltme, elini kaldırma. Hak, yumrukla aranmaz. Sanırım Galatasaray yönetimi Arda'nın yükünü hafifletmek için "İki kaptan" sistemine geçmeyi artık tartışmalı...